Bence Türkiye'de Kürt sorunu diye bir durum yok. Fakat Kürt istilası olayı tamamen gerçek. Ülkemizde sorun var ise de o da Türk sorunudur. Kürtlere verilen hak ve özgürlükler biz Türklere maalesef ki verilmiyor.
Doğu da adamlar her şeyi kaçak kullanıyor ve faturasını biz Türkler ödüyoruz. Allah'a inancı olan bir insan zaten bunu yapmaz ki inançları olduğunu da sanmıyorum bu insanların.

KURTULUŞ SAVAŞINDA TÜRKLER VE KÜRTLER
Günümüzde en çok atılan yalanlardan biride beraber omuz omuza savaştık kardeşiz yalanıdır. istatistiksel olarak bakarsak.

Marmara Bölgesi
2586 Şehit ile %8

Ege Bölgesi
5092 Şehit ile %14

Karadeniz Bölgesi
9947 Şehit ile %29

iç Anadolu Bölgesi
10.729 Şehit ile %31

Akdeniz Bölgesi
3963 Şehit ile %11

Gelelim Doğu ve Güneydoğu bölgelerine...

Doğu Anadolu Bölgesi
1759 Şehit ile %5

Güneydoğu Bölgesi
782 Şehit ile %2

Gördüğünüz gibi durum apaçık ve net ortadadır. Savaşan ve şehit olanların bir çoğuda Türk kökenlidir.

Hiçbir işgal olmamasına karşın, yani savaşa katılmalarının önünde hiç bir engel olmamasına karşın en az katılım Güneydoğu’dan olmuştur. Oysa işgal altındaki Marmara ve Ege bölgesinden bile insanlar savaşa katılmıştır.

Kaldı ki Kurtuluş Savaşı’na katılmayan Kürtler çıkardıkları isyanlarda bu devleti yıkmak için savaşmaktan ve ölmekten çekinmemişlerdir. Kürt isyanlarında ölenlerin sayısı Kurtuluş Savaşı’nda ölenlerin on mislidir!

Kurtuluş Savaşımıza katılmayan Kürtler, özellikle 1990 yılından itibaren yoğunlaşan bir şekilde Türk devletine savaş açmıştır.
Kürtçülerin en önemli tezlerinden biri de Güneydoğu’da ekonomik ve sosyal zorlukların olduğu ve devletin bu bölgeleri boşladığıdır.

Oysa nüfus artış oranları Kürtçüleri yalanlamaktadır. 1990’dan itibaren Türkiye’de 15 yıllık nüfus artış oranı ortalama %24’tür. Oysa bu rakam Güneydoğu’da %40’tır. Karadeniz, iç Anadolu ve Doğu Anadolu’nun Türk nüfusu azalırken Kürt nüfusu artmaktadır.

Kürt nüfus artışı doğal bir artış değildir, bir istila hareketinin parçasıdır.

Diyecek çok laf var ama sizlerin yorumlarına bırakıyorum.
Son olarak diyeceklerim..

Ancak bu tür askeri önlemlerle bu mesele çözümlenemez. Öncelkle Türk milletinin Kürt meselesi konusunda bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Türkiye Başbakanının tersine biz Türkler Türkiye’de bir Kürt meselesi değil bir Kürt istilası olduğunu düşünüyoruz. Yaşadığımız en önemli sorun budur.

PKK terör eylemlerini 15 Ağustos 1984’te başlatmıştı. Terör örgütünün arkasında emperyalist bir güç bulunmakla birlikte terörün sonuç alınacağı toplumsal dokunun yaratılması da önemli bir meseleydi. Yani bölücülüğün sosyal, siyasal ve her şeyden önce de demografik zemininin yaratılması gerekiyordu.

Bu amaçla Özal iktidarı ile birlikte Türklere yönelik doğum kontrol kampanyası başlatılırken Kürtlerin nüfusunun arttırılması için özel çaba harcandı. 2005 yılı nüfus istatistikleri bugün karşı karşıya olduğumuz tehlikenin boyutlarını ortaya çok acı bir şekilde koymaktadır.