0
El fenerlerimizi alıp dışarıya çıktık. Düğün köyün öbür ucundaydı. O yüzden bizimsokak bomboştu bütün evler. Boş sokaklarda konuşa konuşa ilerledik. Evden epey uzaklaştık. Yüksek tepe gibi bir yere geldik. Aslında ben bayağı ürkmeye başlamıştım. Ama kuzenlerim çok rahattı.
Biraz daha yürüyünce bir sürü ağaç ve çalılığın olduğu bir tepeye geldik. Çalıları geçince karşımıza oldukça yıpranmış ve kocaman bir ev çıktı. Ben artık dönmemiz gerektiğini söyledim. En büyük kuzenim hadi şu eski eve girelim dedi. Herkes yeterince korkmuştu. Ama ısrar etti. Sonra kabul ettik. Eski eve gittik.
Kapı biraz zor açıldı. Ev çok tozluydu. Girişte kocaman ve upuzun bir kitablık vardı. Kitaplar hep kimya ve biyoloji ile ilgiliydi. Upuzun bir merdiven vardı. Yukarı çıkmak istedik. Ama yukarı kat çok karanlıktı. Korktuk ve yukarı çıkmadık. Sonra koltuklara oyurduk ve sohbete daldık. Sanki bu evde daha önce korkunç şeyler olmuş gibi korku hikayeleri uydurduk.