+22
-3
NOT: Diyanet Vakfı’nın çevirisi kullanılmıştır.
YÂSÎN-38: Güneş de kendi yörüngesinde akıp gitmektedir. Bu, mutlak güç sahibi, hakkıyla bilen Allah’ın takdiri(düzenlemesi)dir.
1400 yıl önce Avrupalı insanlar Dünya’nın döndüğünü bilmezken Kur’an Güneş’in yörüngesinden bahsediyordu. Sonraları yapılan araştırmalarda Güneş’in de döndüğü öğrenildi.
TALÂK-12: Allah, yedi kat göğü ve yerden bir o kadarını yaratandır…
Göğün katmanları: Troposfer, Stratosfer, Mezosfer, Termosfer, Ekzosfer, iyonosfer, Magnetosfer (Manyetosfer)
LOKMÂN-10: Allah gökleri gördüğünüz gibi direksiz yaratmış, sizi sallar diye yeryüzüne sabit dağlar koymuş; orada her türlü canlıyı yaymıştır. Gökten su indirip orada her hoş çiftten yetiştirmişizdir.
Yapılan araştırmalara göre dağların depremin etkisini azalttığı ortaya kondu. Ayrıca canlılar çifter halinde yaratılmıştır (Ör: bitkiler, hatta bazı tek hücreliler bile ürerken biri dişi diğeri erkek gibi davranır.)
NEBE-6,7: Biz yeryüzünü bir döşek, dağları da birer kazık yapmadık mı?
Dağlarla alakalı bir ayet.
YÂSÎN-36: Yerin bitirdiklerinden, insanların kendilerinden ve henüz mahiyetini bilmedikleri şeylerden bütün çiftleri yaratan Allah'ı tesbih ve takdis ederim.
Çiftler halinde yaratılmayla alakalı bir alet.
RAHMÂN-19,20: iki denizi salıvermiştir; birbirine kavuşuyorlar. Fakat aralarında bir engel vardır, birbirine geçip karışmıyorlar.
Cebel-i Tarık’tan bahsediyor, zira o boğazdaki sular birbirine karışmazlar.
FURKÂN-53: O, birinin suyu lezzetli ve tatlı, diğerininki tuzlu ve acı olan iki denizi salıverip aralarına da görünmez bir perde ve karışmalarını önleyici bir engel koyandır.
Cebel-i Tarık’la alakalı bir ayet.
HADÎD-25: Andolsun, biz elçilerimizi açık mucizelerle gönderdik ve beraberlerinde kitabı ve mizanı (ölçüyü) indirdik ki, insanlar adaleti yerine getirsinler. Kendisinde müthiş bir güç ve insanlar için birçok faydalar bulunan demiri indirdik…
Demir göktaşlarıyla Dünya’mıza sonradan gelmiştir. Vücudumuzda da bulunur ve fotosentez için olmazsa olmazdır.
ENBiYÂ-32: Biz, gökyüzünü korunmuş bir tavan gibi yaptık. Onlar ise, gökyüzünün ayetlerinden yüz çevirirler.
Atmosfer (gökyüzü) Dünya’mız için bir kalkan görevi görür, gerek zararlı ışınlardan gerekse gök taşlarından bizi korur. (Göktaşları havada sürtünmeden yanarlar.)
NEML-88: Sen dağları görürsün de, onları yerinde durur sanırsın. Oysa onlar bulutların yürümesi gibi yürümektedirler.
Dünya’mızın yüzeyi levhalardan oluşmuştur ve kayarak hareket etmektedir.
KIYÂME-4: Evet, bizim, onun parmak uçlarını bile aynen eski haline getirmeye gücümüz yeter.
insanların parmak izleri ikizlerde bile uyuşmaz. Ayet tekrar yaratılacaklarına inanmayanlara parmak uçlarının bile aynen yaratılacağını söylüyor.
ZÂRiYÂT-47: Göğü kendi ellerimizle biz kurduk ve biz (onu) elbette genişleticiyiz.
Big Bang etkisiyle evren hala genişlemektedir.
RAHMÂN-5: Güneş ve ay bir hesaba göre (hareket etmekte)dir.
NÛR-43: Görmez misin ki Allah bir takım bulutları (çıkarıp) sürüyor; sonra onları bir araya getirip üstüste yığıyor. işte görüyorsun ki bunlar arasından yağmur çıkıyor. O, gökten, oradaki dağlardan (dağlar büyüklüğünde bulutlardan) dolu indirir. Artık onu dilediğine isabet ettirir; dilediğinden de onu uzak tutar; (bu bulutların) şimşeğinin parıltısı neredeyse gözleri alır!
Çölde yaşayan Hz.muhafazid(s.a.v) bunu nasıl bilebilir ki?
HiCR-22: Biz, rüzgârları aşılayıcı olarak gönderdik…
Rüzgarlar polenleri taşırlar.
HACC-47: Muhakkak ki, Rabbinin nezdinde bir gün sizin saymakta olduklarınızdan bin yıl gibidir.
Zamanın göreleliği.