+10
Muzaffer dilini yutmuş gibi garip hırıltılar çıkarıyor artık dizlerinin titremesinden ayakta duramayarak nefes almanın sınırında duruyordu. Yüzü git gide şişerken Umut bir anda tavana baktı ve korkuyla masanın hemen üstündeki diğer küçük kutudan anahtarları alıp muzafferin yanına koştu. Boynundaki tasmayı açtığı anda muzaffer yere yığıldı.
"Umut lütfen" diye bağırdı Dar anüslü şeyma."Lütfen biz aynı kandanız lütfen" dedi ağlayarak.
Tuğçe ise ayakta kalması için ozanı sakinleştirmeye çalışıyordu.
"Sus" diye bağırıp Şeymaya güçlü bir tokat attı Umut. içinden " sen bittin oğlum ananı gibicem" dedin gözlerinden akan yaşlarla."Ben bu kanı istemiyorum,ben onların kanını istiyorum" dedi."kimin kanı umut kimin" diye seslendi Tuğçe. Tuğçeye dik dik baktı, sanki gözlerinin altı kararmıştı bir anda. Yüzündeki çizikler arttı adeta. Sonra muzafferi masanın yakınlarına sürükledi ayağından tutup.
Kutunun içinden büyük bir çekiç çıkardı "kaçmamalı" dedi.
"Şimdi bişey yapıcam bakın kaçamayacak"