Arabanın benzini daha yarısındaydı ama yavaşlayıp durmuştu.Bir kaç kere denedin ama nafile.Çalışmadı. Arabadan indiğinizde takip edildiğiniz hissine kapıldın. Neden olmasın? Arabaları vardı ve peşlerine düşecek kadar önemli 3 kaçaktınız.Sen ve ibrahim zulüm görmüş ilişkiye zorlanmıştınız, sait ise zengin, güçlü bir oğlancının oğlancı oğluydu.

Ne tarafa koşacağınızı bilmeden ağaçlıkların daha yakın olduğu yere koşmaya karar verdiniz. ibrahimi kucağına aldığın gibi koşmaya başladın. Sait sanki aksiyonun zevkini çıkartıyordu, kaçak olmaktan haz alıyordu. Kesinlikle onunla yollarını ayıracaktın.Bir yandan "dayan ibrahim dayan dayan" diyordun. Ağaçların olduğu yere geldiğinizde peşinizden gelen arabaların farları yeni yeni görünüyordu. Büyük ihtimal gizem hayatının geri kalanında her türlü fanteziye hazır bir huur olurdu. Sevgilisini acımasızca gibtikleri o ilk anı düşündün. Gözlerindeki o kayboluşu yaşadın bir kaç saniye içinde.Bir ağacın altına gözlerin yaşlar içinde yığıldın. Sait de nefes nefese kalmıştı.

"Dönünce ilk işinin ne olacağını düşündün. Trafik kazasında kaybettiğin annenle baban geldi gözlerinin önüne. izlemişler miydi hepsini? Dünyaya yabancıydın artık.Çırılçıplak terli vücuduna yapışıyordu oturduğun toprak. Toprak,ne büyük bir nimetti mahkumlar için.

"Hadi hadi hadi" diyip doğruldun ve koşmaya devam ettin"