/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +13 -1
    bundan bir ay önce, her şeyin güzel gittiğini sandığım hayatım altüst oldu. salonda leptopta temizlik yapmak istiyordum. masaüstünü çok kirli kullanırım. hem kullanmadığımız şeyleri silmek, hem bilgisayarı ve arşivimi düzeltmek için bilgisayarı kurcalamaya başlamıştım. o sıra adetim olmasa da son izlenenler kısmında bir video vardı sevgilimin adıyla. bu video nedir diye tıkladığımda eski halimizi gösteren bir görüntü idi. öğrenci evimizde bir kamera odamıza yaklaşıyordu. biz yatakta uyuyorduk. çıplaktık. kamerayı kullanan kişi sprey sıkıyordu. sonra da bizi dürterek uyanıp uyanmadığımızı kontrol ediyordu. ardından kamera yatağı görecek şekilde çalışma masamıza konuyordu. ve yatağa gelen kişi arkadaşımızdı. beni iterek yorganı açıyordu. sevgilimin üstüne çıkıp ona tecavüz ediyordu. kanım donmuştu. nefes alamıyordum. titriyordum. o an biri silah verse, ve arkadaşım karşımda dursa, tetiği çekmeye derman bırakacak kadar kan kalmamıştı sanki vücudumda. içim çekilmişti. sessiz sessiz çıldırmak bu olsa gerekti.

    ve her şey film şeridi gibi gözlerimden geçiyordu. sevgilimin son 1 yıldır sebepsiz pgibolojisinin bozulması, o varken kaçması, onun bize son zamanlardaki ziyaretleri. belki de bize geldiğinde de yapıyordu aynı şeyleri. delirmiştim. bilgisayarı kurcalamıştım. daha önce indirilen bir şey aramıştım. bir tane daha video bulmuştum. birkaç ay öncesine aitti. bize ziyareti ve bizde kaldığı bir güne aitti. içki masasının olduğu salonda koltuğa uzanmış uyuyorum. sızmışım. bana sprey sıkıyor ve kontrol ediyor. sonra yatak odamıza girmeye çalışıyor. kapı kilitli. "aç yoksa videoları izlettiririm" diyor. sevgilim küfrediyor ağlıyor ve sonunda açıyor. hayvan her yaptığını çekiyor. işkence ederek tecavüz ediyor sevgilime.

    bunları yollama şeklinin mail olabileceği aklıma gelince mailini kırmaya çalıştım. beceremedim. bilgi işlemci arkadaşımdan bir mail kırması için yardım istedim. hemen yanına gittim. çok sürmeden maili kırdı. teşekkür edip içine girmeden maillere bakmaya başladım. sürüyle mail vardı arkadaşımdan. ufak ufak videolar gönderip tehdit ediyordu. eşimi bir yerlere çağırıyordu hep. eski tarihlere gittikçe hıncım arıyordu. vücıdumda inanılmaz bir titreme vardı. beni ikiye bölseler kan akmayacak gibi hissediyordum. ilk maile kadar gitmiştim. evde izlediğim video idi. bunu gönderip uzunca yazmış. tehdit etmiş. hemen ondan sonra attıklarına bakınca buluşunca eşime yaptıklarını gizli çekimle kaydetmiş. onları izleterek tehdit etmiş. sonraki videolarda ise eşimden korkusu kalmamış olacak ki göstere göstere çekimler yapmış.

    öylesine hınç doluydum ki ne bütün videoları izlemeye ne de tüm yazıları okumaya takatim kalmamıştı. meğer bir detayı kaçırmışım. onu da acı şekilde öğrenecektim.

    direk eve gittim. napacağımı bilmiyordum. ben eve girdikten biraz sonra sevgilim geldi. yanıma gelmesini beklerken ve ne diyeceğimi düşünürken ses gelmedi. yanına gittim. yatağa yatmıştı. ağlıyordu. onu ağlarken görünce yine ona gitmiş olabileceğini düşündüm. kalbim fırlayacak gibiydi. "videoları gördüm" dedim. hemen irkilip bana baktı. hıçkırarak ağlamaya başladı. onu öyle görünce içimden bir parça koptu adeta. bir an öyle acıdım ki. ve bir an bana öyle yabancı geldi ki. asla eskisi gibi olamayacağımızı o an anladım. istemsizce dolabın üstündeki silahımı kutusundan çıkardım. şarjöre mermi doldururken oğlum yatağından uykulu geldi yanıma. eşim hemen çocuğun üzerine koşup çocukla arama girerek onu vurmamam için ellerini açtı. oysa öyle bir niyetim yoktu. benden niye böyle bir hareket bekledi şaşkınlığı ile beynimden bir kez daha vurulmuşa döndüm. bir baba çocuğunu öldüremez. o zaman çocuk benim değil miydi diye düşündüm. aptallaşmıştım. ve her şey bir anda film şeridi gibi geçti gözümden.

    3 sınıfta bizle taşınması. korunduğumuz halde hamilelik... çocuk benim değildi. yıllarca oğlum sandığım çocuk arkadaşımdandı. eşim "onun suçu yok" diye ağlayıp oğluma, çocuğa sarıldı. demek maillere kararmış gözlerle bakarken kaçırdığım buydu.

    bir anda yer ayaklarımın altından kaydı. düştüm. hareket edemiyordum ama olanları görüyordum. ama rüya gibi görüyordum. eşim başımda ağlıyordu. yanaklarıma vuruyordu. sonrasını hatırlamıyorum. kendime geldiğimde sevgilim yoktu. oğlum sandığım çocuk yoktu. silah yoktu. bilgisayar yoktu.

    eşimi o günden sonra görmedim. ailesi de öyle. arkadaşımınsa izini bulamadım. muhtemelen eşim beni korumak ve onu öldürmemem için haber verdi. ama utancından da ortadan kayboldu. içim içimi yiyor. hayat öylesine boş geliyor ki. sabah kalktığımda, akşam işten gelirken, naparsam yapayım onu yaparken sarhoş gibiyim. kendimi dışardan izliyor gibiyim. aptal gibiyim. sanki herkes bir şey saklıyor gibi.

    eşimi arıyorum. bulursam naparım nolur bilmiyorum. sağ olmasını diliyorum. acı çekmemesini diliyorum ama onu bulsam onu yeniden sevebilir miyim, unutabilir miyiz düşünmeden edemiyorum ve düşünmeye başladıkça da düşünmemeye çalışıyorum. eşim aklıma geldikçe o görüntüler geliyor aklıma. tiksiniyorum hayatımdan.

    sahipsiz bir anahtar gibiyim. kimsesiz, çaresiz ve umutsuz.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster