+14
Aradan 7 saat geçtiğinde geceydi. Sabah Cuma sonra Cumartesi ve Kurtuluş Günü. koridorda ard arda kapı sesleri duyunca hemen çıktın. Koridorda kan kokusu vardı. Hemen beyzanın kapısını çaldın açmadı tekrar tekrar çalmana rağmen açmadı. içerde olduğunu hissedebiliyordun
Hemen Özgenin kapısının önüne gittin.Bir dakika sonra anca açılabildi kapı.iki değnek yardımıyla yürüyebiliyordu. Vücudunun heryerinin bandajlı olduğu kıyafetlerinden belli oluyordu.
"Noldu sana böyle?" Derken aslında cevabı biliyordun.Bu bir test değildi bu kurban verme oyunuydu. Kimse seni yazmamıştı.O zaman bir kişiye iki işkence.Kim? Diye düşünürken neredeyse kalp krizi geçirecektin.
"Biraz hırpaladılar sadece kanka"
"Lan huur çocuğu bunlar ya okul diye getirdiniz bu mu lan insan mısınız lan siz anası gibilmişler" diye kameraya söyleniyordun.Bu sadece izleyen güvenlikçeleri güldürüyordu.Özge seni susturdu ve neredeyse duyulmaz bir sesle "kaçabiliriz" dedi.
"Nasıl" diye sordun ve bir kalem kağıt çıkardı. Kameraların göremeyeceği şekilde birşeyler yazıp verdi.
"Kanka revirdeki duvarda bir bina haritası var tablo gibi koymuşlar. Yemekhanenin ikinci çıkış kapısından alt bodruma iniliyor. Binanın dışındaki atık noktasına kadar da acil çıkış tüneli olarak kullanılıyor bu geçit"
Özge senin okuduğunu anlar anlamaz kağıdı alıp yuttu. Bütün vücudu mosmordu fakat yüzüne hiç dokunulmamıştı.
"Pazar günü ailem gelecek ve bizi buradan kurtaracak,sen şimdi dinlen. Yemekte görüşürüz"