/i/Korkunclu

Korkularımız yaşamımızı yönlendirir.
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 76.
    +4
    Yatağımın ucunda kahverengi cübbeler içerisinde iki kişi vardı. ikiside inceydi. Biri uzun boylu diğeri ondan çokça kısa. Dikiliyorlardı yüzlerini karanlığın içerisinde göremiyordum. Küçük olanı hızla üzerime doğru atıldı. Bende ani bir hamleyle yataktan üzerime yaptığı hamleden kaçabilmek adına savurdum kendimi yarım yamalak bir takla attım. yere düştüm. baktığımda yıldırım abi uyuyordu. dürtüyorum adam uyanmıyor. bağırıyorum vuruyorum tokat atıyorum uyanmıyor. sonra bu küçük olan bildiğin benim yatağıma oturdu. Diğeri bizi izliyor gibiydi. sonra başını diğerine doğru çevrdi küçük olan. bir şeyler konuştular aralarında anlayamadığım bir dilde. sesleri inceydi. sonra küçük olan kalkıp bana bişeyler söyledi anlayamadığım. diğerinin yanına gitti ve kayboldular. Sonra ezan okunmaya başladı zaten. Ben bir süre yerde uzandım. öylece kalakaldım. Sonra yıldırım abi uyanmış onun bismillah diye çığlık atışına irkildim bende. Adam beni sabahın köründe uyku sersemi yerde uyanır vaziyette görünce haliyle korkmuş. Hayırdır falan dedi. ilk kez evde ona anlatmıştım başıma gelenleri. Yıldırım abinin taşınması günler sürmüştü. Adam ilk geldiğinde 12 valizle geldi. Sonra bi 9 valiz daha falan geldi. bir kaç gün sonra son olara 3-4 valiz gelmişti. hepside büyük büyük tabi kolileri saymıyorum. Meğer adamın bu valizlerden bir tanesinde kıyafetleri varmış. diğerleri hep kitapmış. bana kitaplarından veriyordu okumam için hepside güzel kitaplar falan. aramızda böyle değişik bir muhabbet vardı yakın görmüştüm onu hem aynı odadayaşıyorduk adam bana katlanıyordu anasını satiim. neyse anlattım ona. biraz sessiz kaldı. Namazı kılalım seninle biraz muhabbet edelim dedi. Abdest aldık. Namazı ikimiz kıldık diğerlerini beklemeden. sonra kapıyı kapattı yıldırım abi odanın kapısını. Normalde cemaat halinde kılınıyordu evdekilere bir sürü bahane dizip geldi falan. Benimde başımdan geçti zamanında böyle şeyler anlıyorum dedi. Boynunda asılı duran muskasını gösterdi bana. Doğuluydu. Bunların orada sağlam bir hoca varmış. O bir muska yazmış kendine gelmiş sonra bizim yıldırım abi. Buralarda yeni gelen bir Salih abi var dedi. O bu tür şeylerde bilgili ona danışalım istersen dedi.

    Kahvaltı edip gittik. Salih abi ile ilk kez tanışacaktım. Ben öyle sanıyordum. Halbuki lisedeyken gittiğim evlerden birinde aynı evde kalmıştık baya muhabbetimiz vardı. Bu tarafa gelmiş o da karşılaşınca baya konuştuk. Lisedeyken Salih abinin maceraları anlatılırdı efsane gibi. Adam Constantine gibiydi mübarek. Salih abi seans yapmayı teklif etti. Akşam ezanından sonra. Kabul ettik. O gün okula gitmedim. Akşam ezanından sonra toplandık evde. Kocaman bir salon. yere bir sini indirildi. taslar var üzerinde bir sürü yazılar olan. salih abi cübbe giydi yine üzerinde yazılarla dolu. Daha doğrusu ben o an cübbe sandım. O uzun bir bez imiş çarşaf gibi bir şey. Bir sürü mum var etrafta. Seans başlamak üzereydi. Salih abi bir elini su dolu tasın içine soktu. diğerini ekmek ezilmiş tasın içine soktu. Ve başladı okumaya.
    -Not: Seansı okunan tılsımlarıda talep gelirse editleyip buraya yazabilirim daha detaylı.

    Bir müddet okuyup kafasına kapattı salih abi çarşafı.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster