+40
-3
Abime seslendim, geliyor lan kalk kendini belli et dedim.. Abim kalktı yanlarına gitti, getirdi bizim havlu serdiğimiz yere onlarda geldi. Bizimkiler girdi denize, Fatih abi, Dilek abla diğer akrabaları. Babamla abimde geldi, abim pekekenti babamla uğraşıyor üzerine su atıyor adamın amk suya bi girebilsin diye.. Herkes yavaş yavaş giriyor, ilk başta ki soğukluk milleti tabi gibiyor. Hemen dalamıyorlar, ama birbirlerinin üzerine su atıyorlar. (Milletimin garip özellikleri işte hep bu.)
Meryem'e baktım, girmedi bile.. Havluyu serdiği yere geçip oturdu. Yanına gidesim geldi, amma velakin çok uzakta değil ailesi var dibinde. Tabi benimkilerde var, şimdi o yalnızken gitmeyeyim dedim.. Beni gibebilme ihtimalları yükselebilirdi. Neyse amk bende gireyim dedim. Yüzmeye başladım, babam abime kurbağa gibi yüzüyon lan pekekent diyordu amk, baya komikti, kalabalık denize girmek. Deve güreşi falan yapıyorlardı, yarıldım denizin içinde gülmekten amk. Su yuttum binler yüzünden. Babam bana, az derine dalın altın falan bulursunuz diyip taşşak geçiyordu.. Yarım saat kimse çıkmadı sudan amk, sürekli bir şey yapıyorlardı bende aralarına katılıyorum tabi.
En son kafayı çevirip, kıyıya doğru baktım. Meryem kıyıya geçip oturmuş, hiç kimseyle takılmıyor. Bizden uzak duruyor, herkes eğlenirken o öyle denizi izliyor. Lan tüm neşem bir'anda kaçtı. Kıyıya yanına gidip, konuşmak istedim ama yemedi..
En sonunda bizimkiler yavaş yavaş gitmeye başladı, mangal için.. Annesi giderken, Emre gitmek istemedi. Dilek teyzede Emre'yi yine, Meryem'in yanına bıraktı. Kıyıda kumdan kale yaptırmaya çalışıyordu ablasına pekekent.