+14
-1
bildiğiniz gibi havalar son derece sıcak. bahane oldu bu da bana finaller bitti memlekete döneyim aile time yapayım hesabı.
neyse çıktım yola tabii geldiğimi duyunca bütün aile gelmiş bize anneanne dedeler babaanne teyzeler vs vs.
akşam yemeği yenildi nasıl okul nasıl şu nasıl dersler nasıl bunlar nasıl nasıl vs vs gün bitti. anneanne dede bizde kalmaya karar verdi geç oldu hesabı.
neyse benim odaya geçtiler benim de uykuyla hiç aram yoktur geçtim salona aldım laptop'u sözlüğe de girmiyor. dedim film izleyeyim.
sabaha kadar 4 tane gençlik filmini izledim.
he bu arada tavsiye ederim Scott Pilgrim vs. the World güzeldi bu film.
neyse son film klagib amerikan lise hayatı. amerikan futbol kaptanı yakışıklı abimiz var amigo kızları sırasıylan pompalıyor bir tane loser oğlan... sonrada loser oğlan amigo kızları pompalıyor fakat en yakınındaki gerçek aşkını sonradan fark edi.. bla bla bla
e ne yalan söyleyeyim efendim benim hormonlar depreşti tabi ihihihihi (:
dedim asılayım bir posta. taktım kulaklığı açtım casting couch abimizi. fakat benim laptop'da bir sorun var fanı bozuk çok ısınıyor hatta geçen hafta plastikleri yakmıştı.
video donuk donuk ilerliyor bir bakıyorum casting abimiz diyalogda bir bakıyorum pompada. sinirlendim bende dedim bu böyle olmayacak. çıkardım kulaklığı videoyu durdurdum altını çizerek söylüyorum.
gittim buzdolabının buzluğunda ki kıyma ve fasulyeleri sıkıştıra sıkıştıra laptop için yer açtım attım bunu buzluğa. elimde mouse ile kaldım. dedim napsam napsam sıçayım bari dedim anca soğur koydum mouse'u sürahinin yanına gittim tuvalete.
aradan 5 dakika geçti yada geçmedi. mutfakta kıyamet kopuyor çığlık çığlığa.
sen anneannem sabah namazına kalk... mouse'u sürahinin yanında görünce -çok titizdir- bu nedir hesabı holdeki masaya kaldır yanlışlıkla tıkla koyarken.
bakın videonun adını yazıyorum sesi siz düşünün
"First Time Anal for Teen on Casting Couch"
bir gittim mutfağa. anneannem secdeye varıp şükretsem mi şükretmesem mi kararsızlığı içerisinde etrafa bakıyor. dedem makineyi tekmeliyor bir yandan pis ahlaksız ecnebiler şerefsiz herifler adi köpekler diyerek saydırıyor. kambersiz düğün mü olur ?
babamlar fırladı daha sonra. iyice kıyamet.. anneannem bayıldı bayılacak annem onu tutup sakinleştiriyor bir yandan babama murat kapa şu makineyi koluya komşuya rezil olacağız diyerek bağırıyor. dedem bir yandan bana bağırıyor olm kapa şunu diyerek.
babam gitti buzdolabının fişini çekti susmayınca ses anneannem bu sefer harbi gitti yere yığıldı. dedim harbi şimdi yannanı yedik içimden "allahım sen beni bu durumdan kurtar yemin ediyorum sana inanıp her gün namaz kılacağım" tüm bu dediklerim 15-20 saniye içinde yaşanıyor.
en sonunda babam akıl edip buzluğu açtı ferreyu gördü.
direkt bana dönüp "çabuk gibtir git bu evden aq çocuğu" diye kükredi. dedem elleriyle suratıma yazıklar olsun diyerek anneannemin başına geçti.
sonuç;
Eskişehir'e geri dönüyorum. bir süre parada göndermeyecekler kesin dıbına koyayım. oğlum gibeceğim yemin ediyorum intihar edeceğim sonunda neden bu gibik amerikan trajikomik hikayeleri benim başıma geliyor.