yaşadığım gariplikleri anlatacağım

Adana son zamanlarda Adana, anormallikleriyle bütün hepimizin dikkatini çekiyor ama Adana'da yaşanan anormallikler son yıllardan ibaret değil. Biraz araştırma yapınca bu garipliklerin geçmiş çağlarda bile olduğunu görürsünüz. Neyse beyler, 10 yıl falan önceydi Adana'ya teyzemin yanına gittik tabi ben o zamanlar 11-12 yaşında falanım. ilk gün abimle ben bigiblete bindik abim sürüyor ben de arkasındaki sepette oturuyorum, bi baktım bizim yaşımızdaki çocuklar ortada hiçbir sebep yokken bizi taşlamaya başladılar, eve nasıl geldiğimizi hatırlamıyorum.

Adana'nın havasından mıdır suyundan mıdır bilmem normalde ne abimin ne de benim (hele o yaşta) yapmayacağımız şeydir: evde bulduğumuz 2 tane çakıyı yanımıza alıp dışarı gitmeye başladık. neyse bir gün bahçede abimle top oynarken top duvarın arkasına kaçtı gittik almaya, bir tane çocuk topu eline almış oynuyor. çektik çakıları çocuğu kovalamaya başladık, şerefsiz Usain Bolt gibi kaçtı, yakalayamadık. zütümüze baka baka eve geri döndük.

Adana'da yılan çoktur beyler, bir gün baraja giderken yol kenarında 5-6 kişi gördüm birinin boynunda simsiyah bir yılan var, abartmıyorum rahat 3metreydi yılan, çapı falan da baya fazlaydı, ben hayatımda yılanı bir tek hayvanat bahçesinde görmüşüm, şok olmuştum

Bir gün de evdeyiz, teyzemlerin evin bahçesinin sol çaprazında bir ev daha var 4 kat falan, çatısında da üzüm var. üzümün salkımları yerlere değiyor, o kadar çok. neyse annem, teyzeme gösterdi salkımı, teyzem de yoldan geçen iki tane 17-18 yaşında genci çevirdi: "gençler bu kadın hamile, şuradaki üzüm salkımını istedi, onu kopartıp getirsenize" dedi. bunu der demez o herifler gittiler o dümdüz duvarda 4 katı tırmandılar (Duvarda demir falan çıkıntısı yok, tuğlaların çıkıntılarına basa basa çıktılar) o salkımı kopartıp getirdiler.

aklıma gelen bunlar, tüm bunları 1 ay içerisinde yaşadım. aslında bir sürü gariplik yaşadım ama en çok bunlar aklımda kalmış