Sigarayı attım dükkana geçtim Dilek ablayla hemen.
-
Dilek: Kutsal'cım hayırlı olsun yeni işin. Annen söylemişti zaten.. Çok sevindim çalışmana..
-
Ben: Sağol, Dilek ablacım. (gülümseyerek.)
-
Dilek: Alışabildin mi oğlum?
-
Ben: Alıştım ya Dilek abla, zaten çok zor değil.
-
Dilek: iyi, iyi. Maşşaalah diyelim, nazar değmesin oğluma. Hep çalış böyle.
-
Ben: Eyvallah Dilek abla, ne istersen söyle. Tükkkan senin.
-
Dilek: 1 kilo ciğer alacam oğlum.
-
Ben: Ne ciğeri abla? Tavuk, Koyun?
-
Dilek: Koyun.
-

Dolaptan çıkardım, tarttım 1 kilo verdim Dilek ablaya. Parayı uzattı bende, centilmen bir beyfendi olduğum için, Abla yoksa kalsın?'dedim. 2-3 kere söyledim, o da yok oğlum senin mi sanki burası, al beni kızdırma dedi. Tamam'diyip aldım, verdim para üsütünü.
-
Biraz daha konuşurken Dilek ablayla, müşteri geldi. Müşterinin istediğini yaparken, bir yandan Dilek ablayla konuşmaya devam ediyorum. Sonra Dilek abla;

Oğlum neyse ben gidiyorum, daha size gidecez Meryem'le. Akşamada ciğer yapacam, Fatih abin gelmeden. Kendine iyi bak, kolay gelsin.

Fatih, kocası oluyor. Meryem'in babası.

Bende, sağol abla görüşürüz dedim.
---

GÖTÜM TUTUŞTU.