Yıl 1912 Uzaylalılar dünyayı keşfederken Osmanlı devletine inmeye karar veriyorlar. Bir süre sonra gemileri karaya inerler tabii bu uzaylılarda teknoloji çok ileride olduğu için Matriks filmdeki gibi her dili konuşabiliyorlar. ilk halkla iletişime geçtiklerinde Selam biz dostuz derler ama karşılarındaki insanlar uzaylıların bilmedikleri bir dil konuşular sürekli biji, serok gibi kelimeler kullanıyorlarmış (o zamanlar Apo yok tabii) neyse bu uzaylılar, yerel halk ile konuşmaya çalışırken karşılarında birden 50 tane Kürt gelir ve ne yapacaklarını bilemezler grubun en akıllısı aha hewaller bunlar TECE ajanı derler ve bu uzaylıları yakalarlar uzay gemilerine ise molotof kokteyli atar ve yakarlar uzaylılar artık bu topraklarda mahsur kalmıştır neyse yerel halk bu uzaylıları ağalarının karşısına çıkartır bunları asalım mı? diye neyse uzaylılar ağanın karşısına çıkarlar ağa bir takım şeyler söyler uzaylılar anlamaz tabii. Uzaylılar biz dostuz filan der ama ağa yemez bu uzaylıları zincirler ve ahıra atar. ilk gün uzaylılar uyuyamaz çünkü ahıra sürekli birileri girip çıkar ve sürekli eşeklerden ses gelir ama bir türlü ne olduğunu anlamazlar ikinci gün olur bu uzaylılar ağanın mahkemesine çıkarlar ve karar bu uzaylıların ölümü olarak kararlaştırılır tam o sırada bir hewal bu duruma karşı çıkar ve bakın ağam köydeki öşek sayısı yetersizdir sıra bize gelene kadar öşekler ölür bu yeşil şeyleri bize verin derler ağanın aklına yatar bu fikir uzaylılarda sevinir. Bu genç hewaller bu uzaylıları alır ve kendi evlerine zütürür... devamı gelicek