O kömür gözlerle bana bakarken yanının boş olduğunu farkettim. Tam yanındaki koltuğa bakıyordum ki

+yanım boş, otur istersen
-bilmem ki sıkıştırmayayım seni?
+yok ya ne sıkıştırması hem ben de sıkılmam yokda yol çok sıkıcı oluyo
-peki

dedim ve yanına oturdum. O bebek yüzüyle hala bana gülümsüyordu. insanın içini ısıtan bi gülüşü vardı. bana birdenbire döndü ve

-yorgunum da ben biraz, omzuna yaslanabilirmiyim bi süre?
+tta.. tabii
-hihihi.. peki o zaman..

Dedi ve kafasını koydu omzuma. Ben de utancımı yenip kafamı yasladım ona. Aradan 5 dk geçmedi ki uyudu. Kıpırdamadığını fark edince bacaklarındaki külotlu çorapları gözüme gelir oldu. Uykusundan istifade, 1 kerecik olsun elim onun bacaklarına değsin istedim ve elimi koydum. Hissetmek istedim ısısını. Sonra bi farkettim gülümsüyor. Uyumamış, beni kandırıyor. Kendimi tuzağa düşmüş gibi hissettim.

Sonra o da gözlerini açmadan benim pantolondan elini içeri soktu. Benim çavuş zaten hazırolda bekliyordu. Elini yavaş ama nazik bir şekilde üzerinde gezdirdi. Dayanamıyordum. Birisi görecek diye ödüm patlıyordu. Tam bu duygular içerisindeyken pantolonumun düğmelerini açtı ve benimkini ağzına zütürdü. Hiç almadığım bir zevkti bu. Sonra kız sallanmaya başladı. Bi baktım arkadaki 5li koltuktaki zencilerden 1i kızın dıbını, 1i zütünü, 1i de ağzını gibiyor. Ulan benim yannanı kim yalıyor o zaman dedim ve ne göreyim dersiniz,? Zenci almış ağzına benim haşmetliyi oynuyor! Tam imdat diye bağıracaktım ki 5. Zenci ağzıma soktu metrelik oklavayı. Sonra bizi değiştire değiştire bi güzel gibtiler. Bu da böyle bir anımdır abiler...

Not: okuduğunuz için sağolun beyler çok duygulandım bi asılıp geliyorum.