+27
-2
Aradan 1 hafta daha geçti, O aralar can sıkıntısından Mustafa'yla olta aldık. Ertesi sabahdan balık tutmaya gidecez sahile. Maksat balık tutmak değil aslında, zaman geçsin, eğlenelim diye olta almaya karar verdik. Ertesi sabah Mustafa'yla büyük umutlarla balık tutmaya gittik. Ne olur ne olmaz diye yiyecek içecek her bi gibimi alıp gittik tabi, tüm gün akşama kadar güneşin altında kavrulduk. işin kötü tarafı sadece 3 tane balık tutabildik. Birine balon balığı diyorlar, zehirliymiş galiba orada ki dayılar söyledi amk. Geri attık o balon balğını, ilk kez balık tutmuştuk o da balon balığı çıktı amk. 2. balığımız ise küçüktü, onuda bilerek tekrar denize attık. ikindi hava kararmaya yakın son yakaladığımız balık, normal bir şeydi. Bir el kadar vardı, ismini bile bilmiyorum amk. Aldık poşetin içine koyduk, çırpınıyordu. Lan sonra üzüldüm balık tutmak bana göre değilmiş amk, hayvan can çekişince bende dayanmadım ama yinede ilk kez güzel bir balık avladığımız için poşete koydum. Akşama doğru sözde eve zütürücez, o tek balığı Mustafa'yla pişirip yiyecektik. Ama onu da yapmadık beyler, yolda giderken kedinin birine attık balığı yesin diye. Bir canlının ölümü, diğer bir canlının karnına doyurmasına vesile olmuştu. işte doğa bu kadar kadddardı amk. Neyse bi 5-10 dakka sonra hemen hayatı sorgulamayı bırakıp, Mustoyla yolda karı kız kesmeye başladık.
Akşam yemeğini Mustafa'larda yiyecektim. Eve gidip, bir banyo yaptım. Bizimkilere söyledim, yemeğe evde kalmayacağımı. Gittim Mustafa'lara. Soner Amca'yı da bayadır görmüyorum, az onla sohbet ettim. Yemek falan bitti, Soner Amca'da balık getiremedik diye bizimle taşşak geçiyor. 1-2 saat daha Mustafa'yla takıldıkdan sonra eve geçtim. Babam balıklar ne alemde diyor amk, bir tane tuttuk onu da kediye verdik diyince, adam yarım saat aralıksız güldü lan. Dedim baba gülmek için sebep mi arıyorsun amk, içimden söyledim tabi.