Meryem ha geldi, ha gelecek bekliyorum. Ama yok, babam geldi onun yerine. Alışveriş yapmış, poşetleri yukarı çıkar bi taka yara dedi. Aldım poşetleri, Hulk edasıyla taşıdım beyler. Anneme yardım edip, poşettekileri dolaba yerleştirdim. Yemek falan yedim, tekrar aşağı fırladım. Bekliyorum, ulan ben Meryem'i beklerken, onun yerine sürekli başka arkadaşlarımı görüyordum. Geleni geçeni işim var sonra görüşürüz diye postalıyordum.

Karşıya doğru bir baktım bizim Muzooo, yanıma doğru geliyor gibiydi. Vay dıbına koyim, bu yavşak yaşıyormuş demek dedim içimden. bin beni pıçaklar mı acaba diye düşündüm. Ne olur ne olmaz diye kemeri kevşettim. Bir şey olursa kemerle dalacam Muzo'ya. Sonuçta hasmım oldu amk. Mal bana tip tip baktı, bende ona tip tip baktım. Sonra geçti gitti.

Saat 9'a geliyordu, sokağın aşağısına doğru çevirdiğimde az biraz uzaktan 2 kişi geliyordu. Meryem olduğunu 100 metre öteden anladım amk. Ama yanında ki kimdi çözememiştim. Kızın biriyle geliyordu, ulan bu kim diye. Ben bu kızla tek başıma konuşmam lazım dedim. Korktum, zütüm yemedi ilk başta. Ama o gelinceye kadar cesaretimi topladım.

Meryem, benim yanımdan geçerken seslendim. Meryem, seninle konuşabilir miyim? diye.