Sabah erkenden babam beni kaldırdı,

Babam: Kalk oğlum hadi
-
Ben: Ne oldu baba?
-
Babam: Hadi oğlum git dayın içerde seni bekliyor.
-
Ben: Ne olmuş ki?
-
Babam: işe gideceksin.
-
Ben: Baba ne işi ya?
-
Babam: Kalk hadi
--
Neyse kalkıp hemen elimi yüzümü yıkadım, sonra salona dayımın yanına geçtim. Annemle konuşuyorlardı.
-
Ben: Dayı hoşgeldin
-
Dayım: Hoşbulduk aslanıım, hadi kavhaltını yap seni işe zütürecem.
-
Ben: Ne işi dayı ya?
-
Dayım: Boya işi var.
-
Ben: Dayı ne oldu yine amelelerin firar mı etti, bana geldin?
-
Dayım: (gülerek) Hadi kavhaltını yap, yarım saate çıkarız.
-
içeri geçtim, eski kıyafetlerimi giydim söve söve dıbına koyim. Dayım boyacı, boyacı dediğime bakmayın amk her işi yapıyor. Genelde onun amele takımı olur bu işleri için, kimse kalmayınca zorla zütürür beni. Yok desem babam kızar, en azından çalışmıyorsun böyle işlere git der. Dayım büyük bir bina almış, iç cephe boyucakmışız işte. Benle birlikte biri daha vardı o da benim yaşlarımda 3 kişi, sözde 1 haftada bitirecez. Neyse hemen dayımla para mevzusuna geçtim.
-
Ben: Dayıı, ne kadar verecen?
-
Dayım: Bakarız, atarızz işte bir şeyler.
-
Ben: Dayı köpeğe kemik mi atıyon? 50 kığattan aşağı gelmem aha valla, babam söverse sövsün.
-
Dayım, yok mok desede gelmeyeceğimi anlayınca kabul etti. Kavhaltımı falan yapıktan sonra, bindik arabaya işi aldığımız yere gittik.