Hoplaya, zıplaya içeri girdim.
-
Ben: ANNEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEE
-
Babam: Ne bağırıyon lan gavat?
-
Ben: Pardon babişkoo
-
Babam: Babişko ne lan şerefsiz? muallak misin sen?
-
Ben: Yahu baba sen hiç şakadan anlamıyorsun be. Az kafanı geliştir, çağa ayak uydurr morruk ya
-
Babam: gibtir lan it, sen bu taşşaklardan düştün, beni mi beğenmiyon?
-
Ben: Ahahahahahahhhhaaaaaaahahaha, yok baba estafurullah. Anne bir şey soracam sana?
-
Annem: Yine ne var?
-
Ben: Meryem niye gelmiş? Margarin falan alacam dedi? Hani margarini zütürmemiş bile.
-
Annem: Sanane!
-
Babam: Sanane lan puşt, işine bak hadi.
-
Ben: Karı-koca dayanışması mı yine?
-
Annem: Oğlum boşver, sonra anlatırım. Hadi çöpleri dök, dağ gibi birikti çöpler.
-
Ben: Bu çöp zaten hep dolu anne, boşver çöpü möpü.
-
Annem: Ya kalk evimiz, çöp ev oldu. Sen dökmezsen ben kalkar dökerim.
-
Babam: Kalk lan hadi! Annene mi döktürecen lan çöpleri!?
-
Ben: Tamam, tamam. Zaten anneme sen dök demedim ki, siz nasıl anlıyorsunuz artık
-
Babam: Kalk gibtir, çöpleri dök.
-
Ben: Gidiyom ya
-

Kalktım çöpleri döktüm, annem hiç bir şey söylemiyordu. Ama ben onun ağzından baklayı almasını bilirdim. Biraz zaman geçmesini bekledim, olayın sıcaklığıyla anlatmazdı.