+19
Bende, Emre'yle konuşmaya başladım, bilerek gel balkona çıkalım sana mandal verecem Emre dedim. Babamın yanında ona soru soramazdım.
-
Ben: Lan cüceee, napıyon?
-
Emre: Ben cüce diiiilim
-
Ben: Evet değilsin, sana bir şey soracam ama aramızda kalacak. Gidip anneye, ablaya veya babaya söylemek yok, tamam mı?
-
Emre: Neyiiiii?
-
Ben: Söylemezsen sana bakkaldan bi poşet şeker alırım?
-
Emre: Haniii nerede?
-
Ben: Dur lan daha söylemedik. Sen söylemiyeceksin tamam mı kimseye?
-
Emre: Tamammm
-
Ben: Ablanın hiç arkadaşları var mı? Benim gibi?
-
Emre: Senin yook
-
Ben: Ne diyon oğlum? Yani billüklü, pipili arkadaşlar var mı?
-
Emre: Hıııııııı?
-
Ben: Oğlum sen özürlü müsün dıbına koyim yaaa
-
Emre: Özürlü ne demek.
-
Ben: Salla gitsin abicim, gel seni bi öpeyim. Bu sorduğum soruyu kimseye söyleme. Annene bile.
-
Emre: Hani şekerler?
-
Ben: Alacam söz.
-
Emre'yi tekrar salona zütürdüm. Hala Meryem'le annem mutfakta çıkmamışlar. Ulan meraktan ölüyorum acaba ne konuşuyorlar diye. Mutafağa gittim, bilerek su alma numarasıyla girdim.