+1
Bu zaferi kutlama zamanı!...
Biraz alkol ve güzel bir mangal keyfi...
Evet, bu iyi bir fikir…
Arabayla yakınlardaki markete geldim. içeriye girip biraz alkol ve hazır etlerden aldım. Aslında kadının eti güzeldi. Neden bende bir insan eti yeme merakı doğdu ki? Saçmalama! Parayı uzattım. Buyurun efendim, para üstünüz dedi kasiyer. Paranın gücü, saygı getirir. Hak ettiği parayı alırken bile neden böyle davranıyor? Mantık olarak bizimde ona teşekkür ederim efendim! dememiz doğru değil mi? Peki, hemen arkamdaki enseme enseme nefesi değen ve beni sinirden delirten bu adam. Acaba dediğimi yapacak mı? Bekleyip görmeliyim. Teşekkür ederim efendim diye karşılık verdiğimde şaşırdı. Biliyorum içten içe mutlu olmuştu kasiyer çünkü o da saygı gördü. Alkolleri ve etleri poşete yavaş yavaş koymaya başladım. Bir yandan iri, atletli, kıl yumağı insanı gözlemlemeye başladım. Beklediğim soru geldi. Kasiyer buyurun efendim, paranızın üstü dedi…
Öküz, beklediğim gibiydi…
Hiçbir şey demedi. Zavallı kasiyeri, gibine bile takmadı. Sinirlenme! Sinirlenme! Öldüreceksin onu! Ama onu öldüremem, çok kuvvetli. Öyle görünüyor. En azından benden daha kuvvetli ama ölmeli o! Ölmeli yaşamayı hak etmiyor! Saygı göstermiyor! Ben aldıklarımı poşete koyarken, önümden geçti ve marketten çıktı. Hemen arkasından çıktım. Havalı havalı kaldırımda yürüyordu. Kendini dünyanın en güçlü erkeği olarak görüyor besbelli! Onun canını almalıyım. Yok, çok erken…
Acemileşme…
Büyük düşün…
Erken…
Arabaya atladım. Arkasından yavaş yavaş gitmeye başladım. Nereye gidiyor acaba? Evine mi? Yoksa, başka yere mi? Köşeyi döndü, bende döndüm. Ne yapıyorum ben? Git zaferini kutla, iş paydos. Dinlen! Vazgeçtim ama onu hafızama kazıdım. Hiçbir güç onu unutmamı sağlayamaz. Elinde sonunda onun canını alacağım!...
Eve doğru sürmeye başladım. Arkandan gitmeliydim, kendimi riske atamazdım. Çünkü polisler çoktan gelmiştir. Onlar için eğlence doğmuş oldu. Ben palyaço, onlar gülmeye aç çocuklardı!...