/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +1
    Oracıkta ayakkabılarımı ve tüm kıyafetlerimi çıkardım. Arka da ipucu bırakmamalıydım. Bu taktan bir durumdu ve ben bu taktan durumdan kurtulmalıydım. Tüm çekmeceleri açtım, çöp poşetini ve bulaşık eldivenlerini buldum. Eldivenleri takıp, çöp poşetine eşyalarımı koydum. Ellerimle dokunduğum her şeyi onun içine attım. Çırılçıplak kaldım. Kadına hiç dokunmadım. Sıra ona gelmemişti. Kumandayı atmadan önce, televizyonu kapattım. Kumandayı çöp poşetine atıp, banyoya geçmeyi planlıyordum. Evin içinde çırılçıplak, ellerimde eldiven geziyordum. Banyoyu buldum. Soğuk bir duş aldım. Kurulanmadım...
    Hava ısınmaya başlamıştı. Kocasıyla kaldığı odayı buldum. Kocasının elbise dolabını açtım. Adam işini biliyordu. Seçtim kıyafetlerinden, kibardım dağıtmadım. iyice giyindim tam takımdım. Ölçülerimiz uyuyordu. Ayakkabılarını da aldım. Şimdi geriye kalan bir sorunumuz vardı…
    Kadını bağladığım gömleği almam gerek, onu çöp poşetine atmamıştım…
    Dikkatli olmalıydım. Ayakkabılar kan olmamalıydı…
    Kandan uzak durmalıydım…
    Unutmadan!
    Parmak izlerim evin girişinde duruyordu. Onları silmem gerek. Çekmecelerde ki izleri de. Aynı şekilde dolapta ki izleri kısaca bastığım ve dokunduğum her şeyi yok etmeliyim…
    içimde bir huzur vardı. Kadının ruhu evdeydi ve beni izlediğini biliyordum. Beni yakalatmak için uğraşacaktı. Ama ben ondan daha zekiyim…
    Yakalanmaktan korkmuyordum. Yirmi yedi yaşına girmiştim ve o benim ilk kurbanımdı. Geriye yirmi altı kurban daha olmalıydı. Başladığım işi yarım bırakmamalıydım…
    Zaman daralıyor…
    Çocukların gelmesine otuz dakika kalmıştı. Hızlı olmalıydım. Evin hizmetçisi gibi hızlı ve disiplinli temizledim her yeri…
    ipucu yoktu…
    Bulamayacaklardı…
    Hata yapmamıştım…
    Elma…
    Kadın elmayı yemedi…
    Ağzından elmayı çıkarttım ve çöp poşetini sırtıma alıp. Elmayı yedim, kanlıydı ama güzeldi…
    Yüzük parmağını kestim ve cebime koydum…
    Evin önü sakindi. Parmak izini temizlerken en azından öyleydi. Ya şimdi çocuklarla karşılaşırsam? Çünkü gelmelerine on dakika kalmıştı. Erken çıkabilirler
    ···
    1. 1.
      0
      Olsun yakalanmaktan korkmuyordum. Evin kapısından çıktım. Çöp poşetinin içinde kanlı eşyalar vardı. Biraz olsun belli oluyordu…
      Bu bir tehlike…
      Hızlı karar vermeliyim ve yaratıcı bir şey bulmalıydım. Evim yakınlardaydı hızlı hızlı evime gidebilirdim. Ama çocukların eve girişini kaçırabilirdim. Annelerini o şekilde görmelerini istemiyordum. Onları engellemem gerekiyordu. Buldum! Kapının arkasında ki anahtarı hatırladım. Kapıyı kilitledim anahtarı çöp poşetine attım. Hızlı bir atlet gibi eve koştum. Kimse görmemişti beni. Hemen eve gidip geri gelmeliydim. Uzaktan çocukları izlemeliydim. Aralardan giderek eve vardım. Tek tük insan vardı çevrede. Kimse benimle ilgilenmiyordu. Bu iyiydi. Şüphesiz geçti. Eve girdim. Poşeti kapının hemen yanına bıraktım. Parmağı cebimden çıkarttım onu hızlı bir şekilde buzdolabına koydum. Üstümü değiştirmeliydi
      m. Bir an önce değiştirdim. Cüzdanımı aldım. Kapıyı kilitledim. Evin önündeki külüstür arabama atladım. Çok yavaş bir şekilde evlerine yakın bir yerde durdum. Okul servisi evlerinin önünde duruyordu. Çocuklar kapıda, servis görevlisi telefonla sanırım kadını arıyordu. istediğim olmuştu. Çocuklar görmedi. Görmeyecekler! Sadece duyacaklar!...
      Ben pislenmiştim…
      Çaresizdim…
      Üzgündüm…
      Arabanın içersinde ağlıyordum…
      Özür dilerim çocuklar! Beni bağışlayın! istemeden yaptım. Çok özür dilerim diye söylendim. Elimden yalnız bu geldi. Arabadan çıkıp onlara sarılmak çok istedim. Anneniz şu an cennette demek çok istedim. Teselli etmeliydim onları. Ben neden onların annesini öldürdüm? Neden bu servisi görevlisini öldürmeyim? Sıra onda mı? ikinci kurban servis görevlisi mi? Yok çok erken…
      ···
   tümünü göster