Ben: Ne içersin?
-
Meryem: Kavhe içecem.
-
Ben: Türk kavhesi?
-
Meryem: Evet.
-
Gorsan'a sordum, abi iki Türk kavhesi varsa? Varmış, meğersem. Kavhe kültürüm yoktur amk. Ne bileyim ben.
-
Meryem'le kavheler gelinceye kadar havadan sudan konuşmaya devam ettik. Kavheler geldi kavhelerimiz içtik fincanda.
-
Meryem: Fal bakmayı biliyon mu lan?
-
Ben: Hobilerimin arasında büyücülükte var.
-
Meryem: Yaaaaaaa
-
Ben: Ne bileyim lan? Sorsana hayatında kaç kere kavhe içtin sen diye bi.
-
Meryem: (Gülerek) Ben bakmayı biliyorum, kapada bakayım falına.
-
Ben: Yok olum yaaa, ne falı? Hadi gidelim.
-
Meryem: Kutsal, olum nedir ya? Bir kızla nasıl konuşacağını bilmiyorsun hiç.
-
Ben: Seni kız olarak görmüyorumdur belki?
--

Meryem, çok alındı bu dediğime kaşlarını çatıp, ben gidiyorum dedi. Halbu ki şaka yapmıştım, ama çok salakça bir şakaydı. Sonradan farkına vardım.