+25
-3
Mahalleyi turlamaya başladım. Mustafa'nın aramasını bekliyorum, gelse birşeyler yaparız diye düşünüyorum. Bir yandan Muzo binini gözlerim arıyor. Görsem gidip dalacam, ama etrafta yok. Mustafa motorla bizim kapının önüne geldi, kanka benim işim var. Akşam buluşuruz dedi, bende tamam sittir git dedim.
Meryem'i tekrar gördüm elinde 2-3 tane defter var. Nereye gidiyorsun? dedim.
-
Meryem: Sanane? Senin yalnız yüzün çok kötü olmuş Kutsal.
-
Ben: Biliyorum.
-
Meryem: Bu böyle olmaz, gel seni bir doktora zütürelim.
-
Ben: Gerek yok.
-
Meryem: Hadi Kutsal, yine inatlaşma çocuk gibi.
-
Ben: Olum senin işin yok mu la?
-
Meryem: Yok, defterleri arkadaşa verecektim, oradanda eve geçecektim.
-
Ben: Tamam, ben giderim.
-
Meryem: Sende gel, birlikte veririz defterleri. Oradan acile gideriz.
-
Ben: Niye bana hakaret mi edecen yine?
-
Meryem: insanı bayıyorsun!
-
Meryem'le bir alt mahallemizde ki arkadaşının evine gittik, ben kapıda onu bekledim. O defterleri verip geldi hemen. Oradan aşağıya doğru yürüdük, hastane acili evimize çok uzak değildir.