Neyse beyler aradan geçen 1 hafta boyunca en sonunda karne gününe gelmiştik, sabahtan çıkıp öğlene kadar mal mal bekledik. O sırada bizim arkadaşlarla, okulun arka bahçesinde oturup sohbet ediyoruz, güneşin altında erimeyelim diye.

Biraz daha orada bekledikten sonra, en sonunda okul toplandı hocalar geldi. Birde o kadar güneşin altında müdürün 10 saat boş boş konuşmasını dinledik, en sonunda konuşma bittiğinde hocalar karneleri dağıtmaya başladı.

Tabi ben mal, ders nedir bilmediğimden gibtirname ile sınıfımı geçtim. Aldım karnemi rulo yapıp kıç cebime soktum, Ülkü yanıma geldi hemen. Karneni göster diye, bende gösterdim. O da kızdı bana, bende anlam veremedim. Ne bekliyordu acaba? Neyse karneleri aldıktan sonra, tüm sınıf birlikte bir kebapcıya gidip, kebap yedik. Tüm sınıf derken sınıfın yarısı, yine hava karana kadar hep birlikte gezdik dolaştık.

O sırada bizimkiler aradı beni, hemen eve gel diye. Bende arkadaşlarla gezdiğimi söyledim, illa gel dediler. Hemen bizimkilerle tokalaşıp gitmek zorunda kaldım. Giderken Ülkü'yü de zütürdüm. Ülkü'yle otobüste konuşabildiğim kadar konuştum, onların oraya geldiğimde sarılıp öptüm. Seni arıcam dedim.

En sonunda eve varmıştım.