-
51.
+14Ölen büyükelçilik çalışanlarını defnedip yola devam etmeye başladık. Kamp Zagatala şehrine yakın bir yerdeydi. Baya bir yol vardı daha. Mingeçevir şehrine yaklaşmıştık. Diğerlerine göre büyük şehirdi Mingeçevir. Ayrıca Mingeçevirdeki devasal su barajını korumakla görevli büyük bir askeri üs vardı. O askeri üsten silah falan bulmayı umuyorduk. Yağmacı askerlerle çatışmadan sonra mermimiz iyice azalmıştı. Özellikle 50 kalibre için çok az mermi kalmıştı. Askeri üssün yerini Mesut abi biliyordu. Ama daha önce şehirden geçmek gerekiyordu. Şehre girdiğimizde kötü bir hiss duydum içimden. Bu yerde bir şeyler vardı. Kötü birşeyler. Öncelikle diğer kentlerde olduğu gibi sokakta ceset kemirem köpekler gözükmüyordu. Şehrin sokaklarında ilerliyorduk. iki katlı bir maketin yanında sağa döndük ve Yeliz hoca aniden frene bastı. Arkamızdaki kamyonda durdu. ileride bir zombi bir insan cesetini üzerine çökmüş onu kemiriyordu. Bizi duyunca önce bize taraf baktı yerinden sonra kalkıp bize taraf koşmaya başladı. 50 kalibrenin mermisini harcamak istemiyordum o yüzden sırtıma geçirdiğim M4A1'i alıp iki el ateş ettim. Ama zombi bırakın ölmeyi, düşmedi bile. Az sonra korkunç gerçeği anladım. Zırhlıydı bu yaratık. Vücudunda askeri çelik yelek kafasında kask vardı. Demek eskiden askerdi. Virüse bu halke yakalanmış olmalı. Hemen 50 kalibreyle ateş ettim. isabet alıp yere yığıldı ama hala ölmemişti, garip garip sesler çıkarıyordu. Burdan defolup gitmeliydik. Ama geç kaldık. Silah sesini duyanlar olmuştu. Evlerin arasından, ara sokaklardan her taraftan zombiler çıkmaya başladı. Ve işin en korkunç yanı hepsi çelik yelekteydi. Mingeçevir üssünün askerleriydi bunlar. Tüm tabur zombiye dönüşmüştü. Ateş etmeye başladım. Araçtakilerde ateş ediyorlardı, ama her zombi için 6-7 mermi harcıyorduk. Böyle giderse kısa sürede mermimiz bitecekti. Yeliz hocaya hemen gaza basmasını söyledim. Üsse varıp silah almalıydık. Yoksa bu zırhlı yaratıklar bizi param parça edeceklerdi. Hızlı bir şekilde üsse taraf ilerlemeye başladık. Zombilerse araca yetişemeselerde bizi takip etmeye devam ediyorlardı. Sayıları gittikçe çoğalmıştı.
başlık yok! burası bom boş!