-
26.
+1Savaşabilecek 30 erkeği yanımıza aldık ve sayımız 57'ye cikti. askerlerimden birini görevlendirerek kadınları ve çocukları kalemize goturme gorevi verdim. Güneydeki buyuk kabileye inerken yoldaki küçük kabileleri boyundurluk altına aldık. Güneye vardigimizda sayımız 94'e kadar çıkmıştı. Galip buranın 60 kişilik bir kabile olduğunu söylemiş olsa da oraya vardigimizda 160 kişilik bir kabileye rastgeldik. Galip 5 yil önce bu ormanda yaşamıştı. Ve kabileler sayılarını arttırmıştı. 90 tane savaşabilecek asker mizraklarini yere vuruyordu. Ben öne çıktım. Babam bu doğa koşullarında o göbeğini eritmişti. O bizimle değildi yine bir ağaca çıkarak etrafı gözlüyordu. Kabile reisi de benim karşıma geçti bir atı vardı. Anlaşılan bu kabile atı evcilleştirmeyi başarmıştı. Tam da ihtiyacım olan şey. "Güzel at" diyerek söze başladım. Galip çeviride yardım etti. Ve kabile reisinin söylediklerini bana aktardı: "Bu ormanda bizden başka at sürebilen bir kabile daha yoktur. Eğer ki buraya savaşmak için gelmişseniz atın toynaklarinın güzelliği hakkında da konuşma fırsatınız olacak." Galibe "Bizim askerlerimiz at sürmüyor olabilirler lakin zırhlarımız var bu ormanda da bizden başka zırh giyen bir kabile yok." Dedim Galip çevirdi. Kabile reisi söylendi ve galip çevirdi. "Askerleriniz çok iyiyse meydanda görelim bu işi gelenekler ile halledelim eğer ki bizim en iyi askerimiz sizinkini yenerse size istediğimizi yaparız. Eğer ki sizinkisi yenerse siz istediğinizi yaparsınız". "Diz cokmenizi istiyorum" dedim Galip çevirdi. Kabile reisi arkasına döndü ve bir askeri çağırdı iri yarı geniş omuzlu ve geniş goguslu bir adam siyah kenndisini ancak taşıyabilecek bir atla geldi. Elinde bir mızrak vardi. Kabile reisi bir şeyler söyledi Galip çevirdi "sizin en iyi askeriniz kim diye soruyor" dedi. Ben de yanımda durduğunu belirttim. Kabile reisi ve ben askerlerimizin arasına döndük. Galip'in bir bineği yoktu ama zekiydi. iri yarı adam atını dört nala sürmeye başladı Galip ise üzerine gelen atın önünden eğildi iri yarı adamın mızrağı Galip'in kolunu sıyırdı ufak bir kegib oluştu Galip atın arka bacağını hızlı bir kılıç hareketiyle kesti ve iri yarı adamın atsız kalmasını sağladı. At düşerken boynu kırıldı ve bir daha ayağa kalkamadı. iri yarı adam bağırarak ayağa kalktı ve mızrağını savurdu. Galip mızrağı kılıcıyla savuşturdu. Hemen ardından bir hamle daha geldi Galip sağa doğru bir hamleyle son anda vücudunu kurtardı ancak mızrak omzunda bir kegib daha oluşmasını sağladı. Galip'in sol kolundan 3 şerit halinde kan aktı. iri adam son darbeyi vurmak için mızrağını galipin karnına doğru savurdu. Galip son anda bacaklarını kıvırdı mızrak göğüs zirhinda bir çentik bıraktı ilk kez bir zırh goren iri adamın kafası bir an için dalginlasti ve Galip bu fırsatı değerlendirdi. Sağ elindeki kılıçla iri adamın boynuna doğru kılıcını savurdu kılıç boynun solundan girdi ve gırtlağa kadar ilerledi. Galip kılıcını çekmek istese de başarılı olamadı kılıç iyice gömülmüştü ne kafayı gövdeden ayirabiliyor ne de geri çıkartabiliyordu hala son nefeslerini veren adamın göğsüne bacağını dayadı ve adamı iktirdi. Sağ elini havaya kaldırdı. Sol kolundaki kendi kanı sağ kolundaki az önce yaşayan adamın kaniydi. Kabile Reisine "ilk isteğim diz cokmeniz ikincisi ise atlariniz" dedim.Tümünü Göster
başlık yok! burası bom boş!