-
101.
+6-Öncelikle Celal Bayar bulvarından Gazi üniversitesi kampüsüne ulaşmalıyız orada ver çevresinde bir gece konaklayıp ihtiyaçlarımızı karşılar bölgenin kontrolünü ele geçiririz. Ardından Fevzi Çakmak Caddesinden ilerleyip Bahçeli Evler ve Beştepe birimlerine hiç görünmeyeceğiniz. Emek birimleri olsada Cadde Mahallenin öbür ucu olduğu için karşımıza zayıf ve sayısı az birlikler çıkacaktır. Ardından Akdeniz Caddessini kullanarak Milli Kütüphaneye sığınacağız orası dinlenmemiz ve tekrardan mevzi almamız için oldukça güvenli olacaktır.Tümünü Göster
işimizi orada da bitirdikten sonra Ziyabey Caddesini kullanarak Mevlana bulvarına çıkacağız sonrası tabana kuvvet Haritaya uyarak yürüyeceğiz.
-Güzel plan doğrusu
-Patron kararlı mısın?
-Evet
-Tereddütlerin var sanırım
-Elbette burada iyi kötü yaşıyorduk
-Yaşam bitiyor Patron yiyecek içecek kalmadı yakında öleceğiz.
Etraftan hışırtılar duymaya başladım. Ama Patron hala konuşuyordu.
-Gideceğim --..-...
Savaş çığlıkları duyuyordum. Haritayı tuttuğum gibi ateşe attım..
-Ne yaptın lan sen hırsız bin
-Cinler geliyor mevzi almalıyız.
-Ne
-Çabuk kaldır şunları
-Kalkın!!!
Herkes ne olduğunu anlamaya çalışıyordu
-Pusuya düştük.
Herkes kalkıyordu. Palalarını aldılar, oklarını yaylarına sürdüler. Elime bir yanan odun parçası alıp uzaklara atıyor oraları aydınlatıyordum. Kadınlar oklarıyla bir yuvarlak oluşturmuşlar erkekler ellerinde palarıyna onların önünde duruyorlardı.
Benim aydınlattığım yerde eğer bir cin vaarsa oklar birbir vücutlarını parçalıyordu.
Ama durduramıyorduk gittikçe yaklaşıyorlardı. Geneli küçük mavi cinlerden oluşsada muhafız cinlerde vardı. Sayıları oldukça fazlaydı. Ellerinde baltalarla kamalarla saldırıyorlardı. Bana albeletimi verin desemde herkes can derdinde beni gibleyen yok tabi mevzininde dışındayım.
Biz muhafız cin beni gözünü kestirmiş koşarak üzerime doğru geliyor ben dururmuyum hemen topuk tabi ama ne olduğunu anlayamadan yere düştüm. Yüzüm ellerim her yerim çizilmişti. Muhafız cinde beni bırakacak değil ya hızla beni kesmeye koşuyor bin. Sarı zırhının altında yeşil iri vücuduyla elindeki baltayı kaldırdı tam vuracak.
Vücuduna art arda 2 ok saplandı ve yere düştü. Hemen ayağa kalktım. O zaman kadar da bizimkiler mevziyi delmişler birazda olsa rahatlamışlar grubun yarısı kampı topluyor diğer yarısı gelen tek tük cini kesiyordu. Patron bana arbeletimi ve kılıcımı attı. Çantamı yerden aldım. Çarpışmalar tek tük devam etti herkesin eşyaları toplanmıştı.
Patron
-Geri çekiliyoruz. dedi
Timuçin
-Nereye diye sordu
Beni takip edin dedim.
başlık yok! burası bom boş!