-
1.
+1Kafayı çok yorupta beyni yakmamak lazım diyerek hem siyasi hemde trajikomik bi gönderme yapayım dedim. Yahu en nihayetinde dönüp dolaşıp geleceğimiz nokta maaş gününü beklemek. Bu işlere vakti zamanında çok kafa yoran biri olarak görüşüm şudur; evren dediğin bireyden ibaret, yapboz gibidir ama yapbozun parçalarını sen biçimlendirirsin. Yani demek istediğim nasıl bakmak istersen öyle görünür. Kısacası önce kendi içindeki evreni keşfet daha sonra başka şeyler düşünürsün. Kendini anlamadan biyere varamazsın. Amma konuştum neyse panpa arayışlarında sana başarılar verdim şukunu
-
-
1.
0Eyvallah bro. Bende öyle düşünüyorum. Yani Evren'in sırrını çözmekte bile bir sürü açıklık var. Ne sırrı? Evren'in sırrının olduğunu biliyor muyuz ki? Gezegenler mi? Galaksiler mi? Kara delikler mi? Evren'in yaşı veya nasıl oluştuğu mu? Sır derken bile bir sürü kavramdan bahsediyoruz. Zaten daha bırak kendi galaksimizi, kendi gezegenimizin bile sırlarını çözemedik. Hâlâ bir deprem geldi mi bir sürü yarayla, kayıpla geçiriyoruz depremi.
-
2.
0Şöyle anlatayım, yokluk bizim için sadece kelimedir bişey yoksa yoktur ama kendi yokluğumuzu düşünemeyiz. Orada bişeyler varsa bile görmeden var diyemeyiz. Yani varlık ve yokluk insan için birer nesnel ifadeden ibaret. Peki kendi yokluğunu hayal edebilir misin? insan varlıktan ibaret olduğu için yokluğu hiçbir zaman idrak edemez. Bunu neden anlattım, aynı şey sonsuzluk içinde geçerlidir. insan herşeyi nesne olarak algıladığı için gördüğü herşeyde sonludur. Yaşamı ölüm bitirir ve sonu vardır, yemek yersin biter uyursun uyanırsın zaman geçer. Herşey zamanın etrafında dizilmiştir. Evrene sonsuz diyosak önce sonsuzu anlamamız gerekir. Bu da bizim için yokluk gibi idrak edilmesi imkansızdır. Biz herşeyi örnek alarak, kıyaslama yaparak beynimizle işleyerek sonuçlandırırız. Fakat yokluk ve sonsuzluk bizim hiç görmediğimiz ve hissedemeyeceğimiz iki olgudur. Bu sebeple insan aklının bunları idrak edecek gücü yoktur. işte en büyük problemler burada gerçekleşir çünkü insanlar herzaman herşeyi yapabileceklerini düşünür ama insanın varlığı, evrenin sonsuzluğu ve yokluğuna hapsolmuştur. Bu hapisten çıkmadan ne evreni nede sonsuzluğu anlayabiliriz. Sözlerimi şöyle bitiriyorum, kapının arkasında ne onduğunu görmek için kapıdan çıkmamız gerekir, sonsuzluğun ne olduğunu anlamak için de 'son'un arkasına geçmemiz yani ölümü tatmamız gerekir...
-
-
1.
0Kapı örneği çok güzel oldu. Fakat şuna inanıyorum. Yokluğu biliriz, görürüz de. Yani en basitinden bir insanın öldüğünde bedeninin çürümesi ve bir süreden sonra yok olması, bir şeyin çürümesi ve kaybolması bunlarda bir yok oluştur. Fakat işte önemli nokta buradan sonra başlıyor. Yok olacağımızı biliyoruz ama ne olacağını bilmiyoruz ve idrak edemiyoruz. insanın yapısı itibariyle sonu olan şeyleri bilir. Çünkü bizim de ömrümüz öyle. Fakat sonsuzluk, yani sürekli aynı yerdesin ve aynı zaman diliminde. Başlangıcı var ama bitişi yok. Zaman kavramı yok yani. Bu işte dediğin gibi insanı bilinmezliğe ve oradan da delirmeye kadar sürükler.
-
1.
-
1.
başlık yok! burası bom boş!