-
951.
+43 -1not; tümünü göster deyin final içinde... teşekkürler hoşcakalın.Tümünü Göster
ecem'le yalnız kaldık, oturdum koltuğa...
ben; değdi mi sence oldu mu?
ecem; ihtiyar ne derse desin, intikam güzel şey, tadını çıkar...
ben; ömeri ne diye getirdin.
ecem; alan sevgilinle yattı dedim...
ben; sen hiç dokunmadın değil mi ömer'e artık.
ecem; seni seviyorum kime dokunabilirim saçmalama...
bir süre sonra toparladım ve ihtiyarın yanına geçtim...
kalp krizini atlatmıştı...
ihtiyar uyandı...
ben; hoşgeldin.
ihtiyar; yoklama alıyormuş diğer taraf. (gülümsedi)
ben; kim ne derse desin intikam güzel şey kenan.
ihtiyar; aldın mı?
ben; evet...
ardından kenanı tekrar evine getirdik...
(bkz: final kısmı)-
tüm o haftalarda ecemle ihtiyarın yanında zaman geçirdik... eylül'ü sevsem de ecem'e aşık olduğumu anlıyordum... böyle bir eşik geliyor, doğru kişiyi değil de kalbinizin istediği ağır geliyor insana...
bundan bir süre sonra eylül'e konuştum... başta büyük tepki verse de anlayışla karşıladı...
tüm bu olaylardan sonra güzel de bir üniversite hayatım oldu ama o günü unutamıyorum...
ihtiyar vefat ettiğinde her şey karanlıklaşmıştı ışığımı kaybettim...
ecem'le sonraki gün cenazesine gittik... eski eşini ilk defa orada tanıdım...
yağmurlu bir hava vardı, tanrılar gök melekler ağlıyordu ihtiyara, kasvetli anlardı...
karısına tüm o hengame içinde sordum, belki biraz da kinle...
'neden o adamdan neret ettin neden o adamı yalnızlığa terk ettin' dedim...
karısı; ne kadarını biliyorsun...
ben; eğitimli hayatını dünyayı gezerek geçirmiş bir adam, nesini istemedin...
karısı göz yaşlarını sildi doğruldu 'sana öyle mi dedi'
ben; nasıl...
karısı; kenan 30 yıldan fazla süredir tedavi görüyordu, ondan korkuyordum, akıl hastasıydı...
kendisini de bizi de mutlu etmedi, iyi biriydi, çok okurdu ama istanbul'Un dışına bile çıkmadı hiç...
ben; saçmalama buna inanmamı mı bekliyorsun...
ecem; alan gel...
ben; ecem inanmıyorum...
eski eşi; uğur'U neden uzak tuttum sanıyorsun, o normal değildi, daha sonra kanser olduğunu söyledi bana, oğlundan daha fazla ayrı bırakmadım onu... vicdanımı dinledim...
gözlerim doldu hiçbir şey diyemedim, ihtiyar gider ayak yine şaşırtmıştı beni...
o bir kaç günüm berbat geçti, ihtiyar olmadığı ama olmak istediği adamı oynamıştı...
ihtiyarın günlükleri elimdeydi bir yandan onları okuyordum ama hangi satırı doğru ki,
yine de üzüyordu, akıl hastanesindeyken yazdığı bunca yaşamadığı anı, olamadığı kişi...
günler akıp geçti hüzünümle beraber...
o günlerin birinde ecem'i tamamen affettim ve aşkımı paylaştım onunla...
bir akşam ecem beni aradı, sana bir şey söylemem gerek dedi...
ne dedim..
ecem; ihtiyarın dövmesini bir arkadaşıma çevirttim şu latince yazı...
ben; ne yazıyormuş? yerimi aldım, derin bir nefes verdim...
ecem; delilik görecelidir
https://www.youtube.com/watch?v=O4irXQhgMqg -
-
1.
+4Eline sağlık anlatımın bitirişin herşeyin harikaydı kardeşim kitap yazarsan haberimiz olsun seve seve alırız
-
2.
+1inşallah gerçektir ve yetenegin var kitap yaz
-
3.
0Bitmesin bea
-
4.
0Drvam et qnq
-
5.
0reis boyle hikaylerin varsa yaz trend yapmazsak huuruz
-
6.
0Aynen elllerine sağlık senin gibiler zor bulunur hikayeyi tamamladın yarıda bırakmadın
-
7.
0Eline sağlık ihtiyarın ölüşünde gözlerim doldu..
-
8.
0Sonunda tüylerim diken diken oldu
diğerleri 6 -
1.
başlık yok! burası bom boş!