Başlığımdan dolayı hemen bana saldıracak olanlar, hemen defolabilirler. Burada aklı selim insanlara adam akıllı bir durumu anlatacağım. Benim gibi akıllıca düşünen ülkücüleri tenzih ederim.

  Hepimiz görmüşüzdür böylelerini. Bir sürü pgibopat Ülkü Ocağı’na toplanmış, her an bir kavga için haber beklemektedir. Bir telefonla herhangi bir yerdeki olaya müdahale olurlar. Bunlar, insansı mahlukatlardan öteye gidemezler. Sokaklarda terör estiren teröristlerden farkları yoktur. Hayatta hiçbir amaçları olmadığı gibi olanların da önünü keserler. Bunlar özünde güzel olan ülkücülük ideolojisinin kara lekeleridir. Yolda, sokakta insanlıktan nasibini almamış hevalismusları döverek kendi ellerini ve davayı kirletmektedirler.

  En büyük zararı kendilerine verirler. Eğitim seviyeleri düşüktür. Bu sebeple de mantıklı fikirler üretemezler ve ülkücülük davasını savunamazlar. Karşıt görüşten biri akıllıca laf söylediğinde mantıklı bir cevap bulamazlar.

Hiçbir dava, kavga ve dövüşle enjekte edilemez. Siz bir tohumu toprağı yumruklayarak ektiniz mi hiç? (!) Umarım demek istediğimi anlamışsınızdır. Bir fikrin tohumunu atıp bırakmak da fayda etmez. Onu budamanız, sulamanız ve gübrelemeniz gerekmektedir.

Dava nasıl savunulur? Mesele eleman yetiştirme meselesi değildir, asıl mesele kalifiye eleman yetiştirme meselesidir. Ki bunu en iyi uygulayan cemaattir. Bu konuda kendilerini takdir ediyorum. Doğrusu , ABD’nin nasıl nokta atışları yaptığına şahit oluyoruz. işte burada akıl var, strateji var. En büyük ihtiyacımız eğitimdir. Hem de öyle süreli eğitim falan değil. Her zaman her yerde eğitilebilen, kendi kendini eğiten fertlere her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Diğerleri, büyüttükleri ağacın meyvelerini topluyorlar ve afiyetle yiyorlar. Bir yandan da diğer tohumları ekiyorlar. Boş durmak yok! Bizimkiler halâ ülkücü bıyığı bırakınca ülkücü olduklarını zannetmeye devam etsinler.

Ülkücülerin ülkenin her yanına yayılmış bir eğitim ağı olmalıdır. Milliyetçi gençler istiyorsak eğer, bunun için adım atmalıyız. Gerçekten yiğit olan hiçbir insan yediği çanağa pislemeyecektir. Yetiştirdiğimiz her birey bize koşar adımlarla geri döneceklerdir. Yetiştireceğimiz her doktor,her mühendis,her işte çalışan herkes kendi fikirlerini arkadaşlarına da yayacaktır. MHP lideri Devlet Bahçeli 2009 seçimlerinde güzel bir noktaya değinmiştir ama o iş öyle olmuyor. Kendi siyasi görüşünü oluşturmuş insanlara konuşarak siyasi görüşlerini ve hayata bakışlarını değiştiremiyoruz. Bunun temeli küçüklükten atılmalıdır. Bugün birçok sol kesim sürekli sağ kesimlerin iktidara gelmesinden, sağ kesimin milliyetçi kesimi ise dini diline dolayanların sürekli başa gelmesinden şikayetçiler ;ama şikayet etmek çözüm değil. Bu yazım aslında tüm siyasi kesimlere yöneliktir. ABD destekli Gülen cemaatinin kendi eğitim kurumları vardır ve bu kurumlar harıl harıl çalışan öğrenciler yetiştirmekte yani diğer bir anlatışla kendilerine hizmet eden elemanlar yetiştirmektedirler. O elemanlar din için cemaat için çalıştıklarını düşünseler de ,aslında ABD’nin gizli projelerine alet olmuşlardır. Onların kölesi haline gelmişlerdir.