-
101.
+15Sero'nun yanından ayrılınca, çay içip konuşmak için bir cafeye oturduk.
Onur: Akşam kızı fazla hırpalamadan söyletiriz inşallah yerlerini.
Ayaz: Ne hırpalaması?
Onur: Oğlum birini arayıp, buluştuktan sonra yerlerini öğrenmeyecek miyiz?
Ayaz: Oğlum sen harbiden iyi değilsin. Alırsın kızı zütürürsün eve, beğenirsen çakarsın parasını vermezsin. O muallakler bize gelir zaten.
Onur: Harbiden lan ben niye düşünemedim. Gerçi yazık değil mi kıza? iyi çıkar belki çeker adamları bilerek.
Ayaz: Güvenemeyiz oğlum saçmalama, adamları aldıktan sonra kaç isterse iki katını ver. istemezse istemez. Bak işte oğlum kafana göre hallet.
Onur: Aynen kardeşim halledicem ben.
Ayaz: Ben kapıda arabada olurum. Bu yavşaklar gelince, yekten arkalarından gelirim patates ederiz.
Onur: Kaç kişi gelirler sence?
Ayaz: En az iki yada üç.
Onur: Doluda gelicekler. Adamlar para almaya geliyor kesin dolu gelirler.
Ayaz: Bizde dolu olucaz.
Saat yaklaşmıştı. Cafeden çıktık. Ufak ufak Karadeniz Kahvehanesini aramaya başladık.
başlık yok! burası bom boş!