+2
Beyler neyse işte Hoca geldi. Böyleyken böyle dedi. Sabah saatleri yaparsak bu işi jandarma alır zütürür geceyi bekleyelim dedi. Bizde el mecbur kabul ettik. Gecenin ilerleyen saatlerine kadar ibadet ettik abdest tazeleyip ayin için malzemeleri aldık. Hocaya Yesus hikayesini ve rüyalarımı anlatınca oldukça korkmuştu. O bile bir satanist tarikatın içinde olduğumuzu düşünememişti.
Hoca bize geçmişten gelen bir tarikattan bahsetti işte.
Kendi dünyalıkları ve para için Şeytana tapan bir tarikat ayinin için olduğumuzu dedemin medrese de öğrendiklerini kötüye kullandığını kurban verip ibadet ederek şeytana taptığını neler döndüğünü özet geçmişti. Kendisi bu tip insanlarla çok az karşılaştığını ahiretlerini yaktıklarını söylüyordu. Tamam hiç birimiz 5 vakit namazında olan insanlar değildik ama tutup ta şeytana da tapmıyorduk.
Zaman geçti beyler fark edilmemek için farları kapatarak hazinenin gömülü olduğu mekana doğru aracımızı sürdük. Ama başımıza geleceklerden bir haberdik.
Beyler mekanı görseniz zaten burada bir takluk var dersiniz. Her yer düz beyler doğudan batıya her yer düz sadece artık kurumuş bir derenin yatağının derinleştirdiği bir yer var. Ağaçlar yarı kurumuş yarısı hala hayat ta bizim aradığımız yerde bu dere yatağının ortasında artık ölmüş bir çınar ağacının dibiydi. Amık bir düşünün ortamı ölü bir çınar ağacı ve üzerine çullanmış onlarca karga. Kargalar her yerde bizi takip eden kargalar. Kara bir bulut gibi üzerimize gölgelenen kargalar.
Arabayı durdurduk hep beraber inip ağacın dibine geçtik. Hoca ağacın etrafına kırmızı mumları dizdi ve yaktı her mum yanına 3er tütsü yaktı kibrite benziyordu bu tütsüler aynı hurma gibi kokuyorlardı. Metal bir tepsi çıkardı çantadan üzerine zemzem suyu döküp daha önce yazdığı ayetleri gömlek cebinden aldı.
Ne yazdığını bilmiyordum ama onları görmem bile bana bir ferahlık getirmişti. Tepsi yere koydu ayetleri tek tek yakarak küllerini suya attı. Ne yaptığını bilmiyorduk ama heyecanlı ve bir o kadar da korkuluyduk. Yakma işi bittikten sonra hoca benden bir damla kan istedi çakısı çıkarıp elimden az bir yer kesti kanım yavaş yavaş küllerden dolayı grileşen suya aktı.
Hoca o andan itibaren birşeyler söylemeye başladı. Bir kaç dakika sonra tütsüler yarıya inince kazma küreği gitirtti bizimkilere. Tutuşturdu ellerimize
Ya Allah! diyerek ilk kazmayı o vurdu.
Tümünü Göster