-
1726.
+33Ertesi sabah kamp sanki bosaltilmis gibiydi. Tesisin çoğunluğunu askerlerin olusturmasina rağmen, tesiste en fazla çalışan araştırmacılar olduğu için , en çok görünenlerde onlardi. Şimdi onlar gidince yerleri boş kalmış, askerlerin bazıları odasından çıkmıyor , bazıları dışarda dolaşıyordu. Acaba biz operasyona gidince de onlar da burayı boş hissediyor muydu? Beynimi meşgul edecek şeyler ariyordum. Bizimkilerle sözleşip akşam üstü gibi yürüyüş yapmaya karar verdik. Ama daha akşamüstüne vardı. Ayaklarım beni nedensizce araştırmalarin yapildigi yere zütürdü. Burası bomboştu. ilk defa burayı boş gördüm. içeri girdim. Deneylerin yapıldığı laboratuvara girdim. Kapalı, fırın gibi bir şeyin içinde numaralandırılmış tüpler vardı. Tüplerin içinde sıvılar vardı. Tüplerin ağzı kapaliydi. Fırın gibi şeyin üstünde cam bir fanus şeklinde kapak vardı. Kapağı kaldırdım ve sıvıları inceledim. "BS-14" yazıyordu. Acaba ne demek diye düşünüyordum. Tüpü elime alıp içine bakmaya başladım. Kaldırıp alttan baktım. Işığa tuttum. Acaba bu sıvı sandığım şey nanobotlar miydi? Kapağı açmayı düşündüm ama korktum. Çünkü raporda "solunum yoluyla dahi insan vucutuna girebiliyor" diyordu.
O sırada çat diye kapı arkamdan kapandı. Öğle bir gürültü koptu ki , refleks olarak hemen yere yattım. Kendimi yere attığım sırada, elimdeki tüpü unutmuştum. Tüp elimdeyken yere çarptı ve çatladi. Bir damla sıvı yere aktı. Hemen nefesimi tuttum ve koşarak odadan çıktım. Ardimdan kapıyı kapadım.
Ben odadayken, açık pencere ve kapı yüzünden ceyran yapmış, kapı sertce kapanmıştı. Şimdi ise tüp çatlamis, ve sıvı yere akmisti. Eğer bu nanobot örnekleri ise şimdi ne olacaktı? içimden kendime sövuyordum. Eğer hava ile karışıp yayilirsa? Ama bu sıvı hali. Havayla karışmaz diyerek kendimi rahatlatmaya çalışıyordum. Sanki o denli küçük şeyler? Kapı altından geçemezmis gibi sıkı sıkı kapıyı kapamistim.
başlık yok! burası bom boş!