-
76.
+10Eve girdiğimizde resmen koltuklara yığıldık. Bir süre sessizce durduktan sonra sessizliği Onur bozdu.
Onur: Birader sigaram bitmiş.
Onur'a sigara vermek paketi çıkarırken aklıma telefon geldi. Onur'a bir sigara uzattıktan sonra, telefonun tuşuna bastım. Ana ekranda;
Saat: 02:20
11 Cevapsız Çağrı: Gül
48 Yeni Mesaj: Gül
Ayaz: Hasss... Kardeşim Gül'ü unuttum. Ben kızla konup geliyorum.
Bir, iki kez çaldıktan sonra açtı telefonu.
Gül: Açıklaman ne ? Ne kadar korktum biliyo musun? Nerdesin ? Konuşsana!
Ayaz: Hayatım susarsan konuşucam.
Gül: Konuş.
Gül'e olanları söyleyemezdim. Korkardı. Birden ağzımdan kelimeler dökülmeye başladı.
Ayaz: Ahmet abinin dükkanda ufak çaplı bir patlama olmuş. Basım makinası patlamış. Parçaları etrafa dağılmış. Ahmet abi ve çırak yaralanmış. Hastaneye koştuk. Sonra polisler patlama olduğu için inlemeye almışlar dükkanı oraya gitmek zorunda kaldık. Sonra Onur'un aklı babasında işler uzayınca gerildi. Polislerle tartıştı bizi karakola çektiler. Nezarete attılar. Telefonlar, aksesuarlar, ayakkabı bağcılarını bile aldılar. Nöbetçi komiser Hakan eniştemin arkadaşı çıkınca çözdük. Telefon onu aradım zaten bizi çıkarsın diye o yüzden sana haber veremedim.
Gül inanmıştı. Sorular sordukça güzel cevaplar veriyordum. Bende kendime şaşırmıştım ama oluyordu bir şekilde kelimeler dökülü veriyordu.
Yarın beni görmek istedi. Sabah kahvaltı yapabiliceğimizi, öğleden sonra Ahmet abiyi eve zütürüceğimizi ve birkaç hastane ve karakol işlerinin olduğunu söyledim. Oda bana yarın misafirleri için hazırlık yapıcaklarını, problem söyledi. Anlaşınca telefonu kapattık.
başlık yok! burası bom boş!