+4
Birkaç metre son metal bir kutu çıktı karşımıza mühürlü felan beyler öyle boş beleş bir kutu değil yani. Normalde gri olan kutu toprakla beraber kararmaya başlamış bile. Kalın bir iple iyice dolanmış sonrada mumla mühürlenmiş bir kutu öyle korkutucu bir şey bu amık kutucu yani.
Teo nas felak okuya okuya açtı huur kutuyu amık öyle bir koku yok lan kan insan dışkısı sidik ve bol bol çürümüş hayvan kokuyordu amık kutusu. (Not: Bizim Muratla bir daha asla görüşmedim o da aramadı zaten geçenlerde bir yerde uzaktan göz gööze geldik resmen benden kaçtı.) (Not2: Metenin midesi biraz hassatır kusarak odadan dışarı çıktı)
Teo bağırıyor zaten adam korkuyor amık birde olanlar hep bunun başına geliyor. Kutu kan doluydu amık üzerinde jaletinlenmiş kağır parçaları yüzüyordu.
Teo:Aman Allah'ın Aman Allah'ın Bismillah bismi, llah.
Muhammet: Amık Murat'ı kaçtı tabi bin.
Ben: Tamam tamam amık tamam sakin olun artık
Teo:Allah'ın yardım et bize yardım et.
Kutuyu aldım Teonun elinden bu sırada Mete koşarak içeri girdi
Mete: Ananı gibeyim o ne lan dışarıda birşey var amık koridorda biri var
Muhammet:Lan ne diyorsun sen
Ben:Murattır belki amık korkmayın
Teo: O huur kaçtı lan gördüm amık arabaya biner binmez son hız kaçtı bin.
Mete: Ne oluyor lan Ahtapot senin takuna geldik buralara
Teo: Bismillah Bismillah
Ben: Sakin olan lan binler
Amık koridorda biri yoktu amık birileri vardı. Garip bir uğultu ve patırtı sesi vardı.