-Ahtapot ne oldu bu ses ne. Alttaki hayvan hala bağırıyordu.
-Bilmiyorum. dedim ve koşarak aşağıya indim. Merdivenleri üçer beşer iniyordum anasına satim. indim Metenin olduğu koridora geçtim Zeynep te arkamda aq koşarak geliyor. Metenin kapı açık pustum hemen kapının yanına baktım bir kız çırıl çıplak bağırıyor Mete de onu sakinleştirmeye çalışıyor ayağa kalktı kız giyinmeye başladı bir yandan küfürler felan savuruyor. Zeynep te tabi, kaşları çattı kızın ne anlatmaya çalıştığını anlamaya çalışıyordu kız giyinince bizde girdik odaya.
.
.
-Mete kardeşim ne oldu bir ses duyduk.
-Ne bileyim şuna sor. dedi parmağıyla gösterdiği sarışın kıza bakarak.
-Ne oldu burada niye bağırdın öyle.
Kız titriyordu beyler bacaklar felan zangır zangır titriyor. Kekeleyerek konuşmaya başladı. Bizim Mete'yi göstererek. Bu bin biraz önce camdan atladı. dedi amık Buna da Murat'a olanın aynısı olmuş.

işin özü bu amık Metesi boşaldıktan sonra temizlenmeye diye çıkmış odadan bunun çıkmasıyla Metenin şekline giren şey girmiş odaya "elinde metal birşey vardı". diyor kız Sonrasında camın yanına gidip pencereyi açmış ve atmamış kızda bunu görünce basmış çığlığı. Metenin tekrar odaya girmesiyle kız daha da bir korkmuş olacak ki neredeyse kalp krizi geçirecek seviyeye gelmiş. Öyle titriyordu ki anlatamam.

Zeynepte tırstı tabi amık. (spoiler: şimdi diyorum da alsınlar bütün vu parayı amık Zeynep'i tekrar tanıyayım). Metenin kız küfürler savura savura giyindi ve çıktı ama korkudan ağlıyordu kız o derece anasını satim. Bende yusuf yusuf olmaya başlamıştım iyice. Metenin gibinin keyfine diyecek yok tabi yakmış sigarayı tekli koltukta oturuyor...

Bizimkilere anlatma bu olanları dedim. Bu da tabi dünden razı amık tamam tamam sıkıntı yok dedim. Zeynep'i de alıp çıktım yukarı. Hiç gülmeden ve konuşmadan kahvaltımızı yaptık.