+1
Evet bu yavşaklar oç yunan polisleri tarafından fark edilmişti.
Olanları şöyle anlatıyor gib kafalı çiftçi;
"Polisin bizi yakalayıp bir süre tutacağını ama ardından
bizi Atina'ya gödereceklerini, oraya ulaştığımızda arayacağımız bir
telefon numarası olduğunu ve pkkdan birilerinin bizi gelip alacağını söylediler"
Çiftçi, polisin kendilerini TÜRK yetkililere teslim edebileceğinden
korkuyordu ama boşunaydı. Böyle bir şey imkansızdı
yol kenarında birbirlerine sokulup çömelmiş vaziyette fark edilmeyi
bekliyorlardı ki öylede oldu. Polis geldi ve bunları gözaltına aldılar.
Önce SELANiK'e,sonra da Atina'ya gönderildiler.
Yunanistan'ın başkentinde bırakılmadan önce 10 gün daha tutuldular.
Kalacak yerlerinin olup olmadığını soran oç polislere cevabı,
rehber verdi "EVET VAR"
YUNANiSTAN öteden beri, pkkyı destekleyen ülkeler
arasında yerini hep göstermiştir.
Atina ne kadar bu iddiayı reddediyor olsa da herkes bunun farkındaydı.
PKK’yı göz ardı etmek, Türkiye’yi rahatsız etmenin bir yoluydu. PKK da bu
gerilimden yararlanıyordu.
Sınır, Türkiye’den hızla kaçmak durumunda olan PKK sempatizanları ya da istanbul ve izmir
gibi şehirlerden örgüte yeni katılanlar için sızmaya elverişli ve mükemmeldi.
Çiftçi 1990’da Atina’ya geldiği zaman, PKK bu şehirde gayet iyi örgütlenmiş
durumdaydı; propaganda ve siyasal eğitim için kullandığı en az dört daire vardı.