+2
Grup olarak türkçe isimlerle devam ediyorum.
Bu el tahmin edebileceğiniz gibi, bir zombinin eliydi. O ana özgü olan hızlı reflekslerimle, tabancanın dipçiğiyle kafasına sert bir şekilde vurdum. Yere düştü, hemen kafasına tekme atmaya başladım, neyse ki botlarımı giymiştim. Kafasını parçaladım ve apartmanın girişine doğru ilerlemeye başladım ama bir problem vardı apartmanın girişi zombi doluydu. ilk önce elim silahıma gitti ama hem ateş ederken elim titriyordu ve de daha fazla ses çıkartarak daha fazlasını etrafıma toplamak istemiyordum. Hepsini de silahın dipçiğiyle öldüremezdim. Yerden bir taş buldum, apartmandan uzağa doğru sert bir şekilde fırlattım, o tarafa doğru ilrlemeye başladıkları sırada girişe yakın olan bir tanesini daha öldürdüm apartmana girdim neyseki katlarda zombi yoktu ama çoğu komşumuzun kaçtığını farkettim ya sevgilim de kaçtıysa diye içimi bir korku saldı. Pekala komşularımla kaçmış olabilirdi. Bunları fazla düşünmemeye çalışarak devam ettim. Neyseki kapı kapalıydı. Anahtarlarımı çıkardım ve kapıyı açtım evet onu gördüm, burada beni beklemişti, beni görünce boynuma atladı ve uzun süre birbirimize sarıldık bu süre boyunca sanki hiçbir şey olmamış gibi hissettim ama gerçek hayata geri dönmem uzun sürmedi. Sevgilim de hemen evde ne yiyecek ne varsa toplamaya başladı. Bu sırada ben de baştan beri ihtiyacım olan bıçağımı aldım ve radyo fener pil tarzı gerekli şeyleri bir çantada topladım. Hazırlıklar bittiğinde yan yana oturuyorduk tekrardan sarıldık sevgilim bu gece arabayla gidelim dedi. Yolda gördüğüm trafik ve ölüler aklıma geldi arabayla bir yere gitmeye çalışmak, başlamadan sonumuzu getirirdi. Bunu sevgilime de anlattım, sonra da bulunduğumuz sokağa baktım buraya doğru gelen bir sürü vardı sevgilimi çağırdım ve bu gece evde kalmaya karar verdik. Sevgilimin korktuğunu hissedebiliyordum, o akşam birbirimize sarılarak uyuduk ama uyumak denirse tüm gece her sese uyanarak geçirdim. Sabah olduğunda sokak boştu. Son hazırlıklarımızı yaptık.