0
Kendimize gelmemizle birlikte kabinin kapısını kim açacak diye kura çekmeye başladık. takla yüzyüze gelmeye herkes korkuyordu.
En son karar verdik ve kol kola girerek kapıya dayandık.Üçe kadar sayıp açtık. Allahım o nasıl bir taktur o nasıl bir kokudur.
Ben böyle bir şey ne duydum ne gördüm. takun sıcaklığı adeta çöl rüzgarı gibi efil efil suratımıza esiyordu. Tüm duyularımızı bir anda köreltmişti.
Sağımdaki arkadaş kardeşim benim babam subay arayalım jöh pöh gelsin tskya haber verelim Allah aşkında diye yalvarıyordu.
Solumdaki arkadaş ilahi söylemeye başlamış arada bana dönüp boş boş bakıyor gülüyordu. Bense hayretle takla kesişiyordum.
Kafamızı o kadar döndürmüştü ki bir ara takla konuştum.Ver ulan arkadaşımızı geri diye sövmeye başlamıştım.O ise hala durağan…