/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +3
    Yıllar yıllar önceydi.

    Çankırıya bağlı kurşunlu ilçesinin yeşilöz köyüne bağlı bir hanede 1976 yılında doğdu Merhum Namık Uğurlu yada bizim kalbimize taht kurduğu isimle Ankaralı Namık.

    Rivayet odur ki;

    Yıllarca çocuk hasreti çekti uğurlu ailesi. Gitmedikleri hoca çalmadıkları doktor kapısı kalmamıştı.

    Yine bir gün çocuk hasretiyle perişan anne ağlamaktan bitap düşmüş bir halde uyuyakaldı. Rüyasında nur yüzlü ak sakallı ulu bir koca kendisine malatya dolaylarında bir haneye misafir gitmesini ve orada ikramları geri çevirmemesini sıkı sıkı tembih eyledi.

    Gariban kadın hemen kocasına durumu anlattı ve şafak söktükten sonra sabah namazlarını eda edip havası temiz, suyu berrak, toprağı bereketli, insanlarının çoğu oç ama geri kalanlarının birer melek olduğu malatyaya doğru yola koyuldular.

    Evlat hasretiyle bağrı tutuşan kadın 20 yıldır co-pilot'luk mesleğini icra eder gibi şaşmaz bir şekilde gidecekleri yere kadar kocasına yol gösterdi. Nihayet gidecekleri eve geldiler. Kapıda nur yüzlü bir nine onları karşıladı. içeri buyur etti. Hürmette kusur göstermedi.

    Nine kadının rüyasında gördüğü ak sakallı ulu kocanın 4 kuşaktan torunuydu. Dedesinin sırasıyla kendinden sonra gelen kişilere el vermesiyle bugüne kadar sır devam ederek ulaştı. Tıpkı kadına rüyasında malumat verdiği gibi torununa yani nur yüzlü nineyede aynı şekilde rüya yolu ile gerekli şifa kaynağını işaret etmişti.

    Beşikleri boş, bebek sesinden mahrum olan aile 3 gün nur yüzlü ninenin evinde misafir oldular ve memleketlerine döndüler. Çok geçmedi bağrı yanık aileye ebe kadınlar çocuk muştusunu verdiler 9 ay sonrada nur topu gibi bir erkek evladı kucaklarına verecekleri gibi. Vuslat hasıl olmuş yüce yaradan çocuksuz aileye çocuk vermişti. Beşik dolmuş evde şen kahkahalar atılmaya başlanmıştı. Sağ kulağa ezan, sol kulağa kamet getirildi ve baba çocuğun kulağına 3 defa fısıldadı;

    NAMIK, NAMIK, NAMIK…

    Herkes merak etti durdu. Nasıl oldu ne yedin ne içtin diye kadıncağıza sorup durdular. Kadın ise bu soruyu soran her misafirine bir tabak namık tatlısı ikram etmekle yetindi.

    Ak sakallı ulu kocanın ismiyle anılan ve unutulmaya yüz tutmuş namık tatlısını nur yüzlü ninemiz misafirlerine 3 gün boyunca günde 5 defa ikram etmişti. Şifanın kaynağının bu tatlıdan geldiğini bilen Karı koca çocuklarına bu tatlının ismini vermeyi kendilerine borç bildiler.

    Ve yine rivayet odur ki;

    Namık tatlısı ölüm dışında her türlü derde derman olacaktır.






    ···
   tümünü göster