/i/Tespit

  1. 1.
    +138 -348
    Osmanlı'yı hiç araştırmayan bilmeyen sever genellikle

    1)Topkapı Sarayı Haremini gören bilir gecekondu gibi mağara gibi burda yaşayan birisinin bırak devleti yönetmesini bir evi bile idare edemez dersiniz.

    2)Haremde 10'larca karıyla yatıp kalkan bir insanın islamı yayması halife olmasıda ilginç bir ironi zaten.

    3)Osmanlı'da Arap Kültürü vardır Türk Kültüründe Kadın Erkek eşittir köle muamelesi ciks kölesi muamelesi asla yapılmaz Hun'lar Uygurlar istediğinizi araştırın görürsünüz

    4)Okumak öğrenmek sorgulamak yasak saraydakilere bakıyorsun 7-8 dil biliyor dışardaki Türk vatandaşlarıda tarlalarda köle olarak kullanılıyor

    5)Gerek Timur, Gerek Cengiz askeri teşkilat, halk teşkilatlarına bakın sonderece düzgün bir sistem

    6)Osman gazinin silah arkadaşı Kösem Mihal dönmedir Rumdur
    Eşler dahil hep dış devletlerden kadınlar alındı. Osmanlıdan asırlar öncesinde Hunları Çinliler kadınla yıktılar

    7)Yeniçeri diye övünürler tokatı vurdummu öldürür diye dış milletlerden çocuk alınıp yetistirilir Yeniçeri Türk değildir

    8)Osmanlıyı gerileten Bilime hep karşı çıkmasıdır. Bilimi seven destekleyen tek padişah vardır oda Fatih Sultan Mehmet. Muhteşem deha bir liderdir Fatih. Osmanlıya yıkan bilimsizlikti gelişmek istiyorsak bilimle yönetilmeliyiz diyen Atatürk'e hayır biz osmanlı gibi yıkılmak istiyoruz diyen bir Atatürk düşmanı kesim var.

    Not : Atom bombası olan devletlere, Osmanlı Tokadıyla saldırmayı düşünen ülkem vatandaşları aklınızı başınıza akıl ve okuyun gelin hep beraber öğrenelim. Öğrenmenin sonu yok.

    Edit : Çugu atanlar hakiki arap yalayıcısıdır

    Edit : Bilgili bir arkadasımız olan (amarkameme)den bilgi geldi aynen iletiyorum az yazmışsın çoğu osmanlı padişahın gay olduğunu yaz. link isterlerse bana söyle bol bol kaynak atarım
    alınan toprakların boş beleş olduğunu 1800lerden itibaren mısır fas gibi yerleri kaybettiğimizi söyle
    yanlış stratejileri
    1700lerden sonra rusların gelip sürekli gibtiği
    türk düşmanlığını
    padişahların çoğunun içki içen ( 4.murad sirozdan öldü ve tek o değil ) kimisinin sapık olduğu (3.osman gaydi 4.murad biciksüeldi ) kimisinin yüz üzeri çocuk yapacak kadar kadın düşkünü olduğu (3.murad ve prostatdan öldü)
    falan filan çok ekgib yazmışsın tamamla

    http://blog.milliyet.com....deler/Blog/?BlogNo=355584

    Okumaktan aciz osmanlı severleri okumayı bir an olsun sevin okuyun ve gerçekleri görün

    DÖRDÜNCÜ MURAT
    Osmanlının en karmaşık dönemidir. Bir yığın yeniçeri ayaklanması sonucu, Genç Osman tahta indirilip ırzına geçildikten ve işkenceden sonra öldürülmüş, yerine Deli Mustafa getirilmişti. Fakat kısa süre sonra tam manasıyla deli olduğu anlaşılınca, bir saray manevrasıyla indirilip yerine 12 yaşındaki Dördüncü Murat oturtulmuştur.
    Ancak asıl ve fiili padişah, tarihin ikinci Hürrem’i kabul edilen anası Kösem ve Boşnak asıllı damadı Sadrazam Topal Recep’ dir.
    Kösem, yavaş yavaş ergenleşen Sultanın küçük ve toy olduğunu, eğer “hareme” sokulup kadınlarla iç içe yaşarsa aklını çelip onu kendilerine karşı kışkırtacaklarını düşündüğünden, ilk ergenlik yıllarından itibaren kadınlarla ilişki kurmasını engellemiş ve yerine içki âlemleri eşliğinde taze yakışıklı ve genç “oğlanlar” getirtmiş, cinsel ihtiyaçlarını onlarla gidermesini sağlamıştır.
    Bu şartlarda büyütülen Murat, bu sapık yaşam tarzına alışmış, bir daha bırakmadan ölünceye kadar sürdürmüştür.
    Öyle ki bu kez Kösem, oğlu zürriyetsiz kalmasın diye bin türlü dolapla kadınlarla yatmasını sağlamaya çalışmıştır.
    Kadere bakın ki, bu işleri gönülsüzce ve bir angarya gibi yapan Murat’ın doğan hiçbir çocuğu yaşamıyordu.
    Sanki ilahi kudret böyle bir sapığın soyunun sürmesini istemiyor gibiydi.
    Yirmili yaşa gelen Murat, Ağabeyi Osman’a yapılanları unutmayıp zamanı gelince intikdıbını almaya yemin etmişti. Yerini sağlamlaştırıp saltanat gücünü tamamen ele geçirince, ilk işi onca zaman iğrenç oyunlarına katlandığı Topal Recep ve adamlarını öldürtür. Sonra da Deli ibrahim hariç bütün kardeşlerini boğdurup Osmanlı Tarihinin en kanlı dönemini başlattı.
    Bir ara anadan da kardeşi Deli ibrahim’i de öldürmeyi düşünmüş, ancak Kösem tahtın varissiz kalacağını söyleyerek bu fikrinden caydırdı. .
    O sırada iran’a sefere çıkmak gerekti.
    REVAN VALiSi YUSUF
    Ordunun başında Revan kalesine dayanan Sultan, birkaç top atışından sonra Revan’ın iranlı Valisi, savaşa gerek bırakmadan, Sultana sığınır ve şehri Osmanlıya teslim eder. Hemen Sünni mezhebine geçirilip Tahmasb olan adı da Yusuf olarak değiştirilir.
    Kendisi gibi “oğlancı” olan Yusuf’tan çok hoşlanan Sultan, ikramiye olarak onu önce Halep’e vali gönderir, fakat dayanamaz, 2–3 ay sonra da istanbul’a getirtir.
    Zevk ve sefa âlemlerinde profesyonel olan Yusuf, hemen kolları sıvar, Padişaha hayal etmediği zevk ve sefa geceleri düzenleme işini ele alır.
    OĞLANLAR DEFTERE KAYDEDiLiYOR
    Yusuf, bu işi o kadar ileri zütürür ki, saraydaki mevcut “oğlanlar” artık heyecan ve tat vermez olmaya başlayınca, yeni oğlanlar bulmak gerektiğine karar verip aramaya koyulur.
    Düzenli aralıklarla çarşıları dolaşarak esnafı gezer. Gözüne kestirdiği parlak, yakışıklı, tüysüz esnaf çırakları olan sübyanları bir deftere kaydeder. Zamanı ve sırası geldikçe zaptiyeler gönderip zorla alınan çocukları Sultana ikram eder.
    Durum öyle iğrenç bir hal alır ki, Yusuf’un çarşıya çıktığın gören esnaf;
    —Çırakları saklayın,”Emir-i Kûn” gene çarşıya çıkmış. Diye, birbirine haber uçurmaya başlar; böylece herkes kendi imkânınca çocukları saklamaya çalışırdı.
    EMiR-i KÛN NEDiR?
    “Emir”:Bildiğimiz “emir”,yani “amir” demek.
    ”Kûn”: (iğrenç ama yazmak zorundayız), Farsça “züt” demek.(Bu kelime Kürtçede de “qun” dur)
    Yani, istanbul halkı Yusuf’u, “padişaha oğlan (züt) temininden sorumlu amir” olarak adlandırıp tanıtmıştı.
    EMiRGAN
    “Emir-i Kun” dillerde dolaşa dolaşa zaman içinde “Emirguna” ve nihayet (günümüze kadar gelen) “Emirgan” olarak telaffuz edilmeye başlandı.
    Yusuf’un bu hizmetlerinden çok memnun kalan Padişah, ona Boğazda ormanlar içinde bir köşk yaptırıp hediye eder.
    Yani istanbul’da şimdiki “Emirgan Koruluğu” olan yer.
    Umarım bundan sonra “Emirgan” sözünü duyunca mideniz bulanmaz. Neyse ki Urfa’daki Emirgan da yıkılıyor.
    Osmanlının uşak tarihçileri, bu utanç verici olaya bir açıklama getirmek için güya Yusuf’un iran eşrafından “Emir guna oğlu” olduğu yalanını uydurmak zorunda kalırlar.
    Ancak nice yıllardan sonra gelen kimi dürüst tarihçiler bu gerçeği açıkladılar.
    MURAT ÖLÜYOR
    iri yarı ve çok güçlü olmasına rağmen, doğuştan arızalı vücudu, yaşadığı sınır tanımaz zevk ve sefaya çok dayanamaz; arkasında kan, dehşet ve zulmünü bırakarak çok genç yaşta 28 yaşında ölür. Tartışmasız Osmanlının, belki dünyanın da en zalim ve kanlı Sultanı idi…
    Sahipsiz kalan Yusuf, yaptıklarının hesabının sorulacağını bildiğinden saklanarak Osmanlı topraklarından kaçmaya çalıştıysa da, yakalanıp idam edilir.

    KAYNAKLAR:
    1-R.Ekrem Koçu/ Osmanlı Padişahları
    2-J.Hammer /Osmanlı Tarihi C.2
    3/E.Behnan Şapolyo/Osmanlı Sultanları Tarihi
    4-Yılmaz Öztuna/B.Türkiye Tarihi C:5
    5-Zinkeisen/Osm.imp. Tariihi.C:4

    Attaki videoyu izlemenizi tavsiye ederim
    https://www.youtube.com/w...PSsc&feature=youtu.be
    ···
   tümünü göster