-
26.
+81Araba yoluna devam ediyordu. Mantığımin almadığı konuları düşünüyordum.
Kolu nasıl koptu?
3 gündür nasıl tek başına yaşıyor?
En önde bizim araba vardı. Yaralı adam bizim şoföre yolu tarif ediyordu. Yıkık binalar gözüktü. Pgiboloji bozacak kadar sessizlik hakimdi etrafa. Tek duyulan ses , arabaların bozuk yolda giderken çıkardığı sesti. Yaralı adam " burada yavaslayalim" dedi. Hızımizi azalttik. Saatlerimiz titredi ve bir ses " neden yavasladik?" Dedi. Arka arabada oturan bir askere aitti ses. ilk defa saatimi kullandım, telsiz düğmesine basıp "fransız asker söyledi" dedim. Bi süre çok Yavas ve ses çıkarmadan devam ettik. Fransız asker "dur! işte burdan geçerken arabamizin lastiği patladı " dedi. Baktık ki gerçekten yerde dikenli teller var. Albay kulağıma " bak gördün mü yalan malan yok" dedi. Telleri dikkatli baktığımda bir mantiksizlik farkettim. Eğer söylediği gibi arabayla tellerden gecselerdi, en azından telde bir bozulma olurdu. Ama tel yerde dümdüz uzanmisti. Sanki yeni Serilmiş gibi...
Arabalardan indik. Ellerimiz tetikte yavaşça etrafa bakmaya başladık. Görünürde kimse yoktu. " şu tarafa doğru gittiler " dedi. " sen nasıl gördün? " Dedim. "Kaçarken " dedi. Bu işte cidden mantiksizlik hat safadaydi. " eğer dediğin gibi arkadaşlarını rehin alsalardi , seni bırakarak mi giderlerdi? Ya öldürürler ya da seni de alirlardi ve goremezdin. " dedim. Şimdi Albay dahil herkesin kafasında birer soru işareti vardı ve Fransız askere bakıyorlardi. Fransız asker birden yüzünde iğrenç bir gülümsemeyle ve sakin bir şekilde " oluceksin pis Türk" dedi. Şaşırmış ve ofkelenmistim. " Ne diyorsun sen !" Dedim. O sırada ıslık benzeri bir ses isitildi ve havadan bize doğru gelen futbol topu büyüklüğünde bir nesne göründü.
başlık yok! burası bom boş!