Eve girip hızlıca odama doğru çıkmaya başladım , sesi odama kadar geliyordu. Pencereden baktım , kömürlükten çıkmamıştı. Maddi durumumuz iyi değildi , bir koyunun parası bizim için önemli bir paraydı... Diğer koyunları da kesecek mi acaba bu deli diye düşünürken babamı uyandırmaya karar verdim.
Babamların odası alt kattaydı , ben üst katta tek başıma kalıyordum... Merdivenlerden aşağı inerken sokak kapısının kapandığını gördüm. Karşımdaki halamdı. Kömürlükten çıkmıştı , inanın hayatımda gördüğüm en kötü kokuydu o an karşılaştığım koku.
Kirli elleriyle , "Söyleme babana bir şey oğlum... Deli değilim ki ben... Ben senin halanım." dedi , elleriyle yüzümü kavradı.
Ters bir şey söylemek istemiyordum , bıçak hala belindeydi.Bir terslik çıkarabilirdi... "Neden yapıyorsun bunları ?" dedim.
"O koyun... Babanı öldürmek istiyordu." dedi... "Ben de onu cezalandırdım işte... " dedi.
Dediklerini ciddiye dahi almayıp , duşa gir uyu dedim... O yavaşça lavaboya gitti.Ben de odama döndüm , başladım düşünmeye.Bu kadın neden bizde , gitsin tımarhanede yaşasın diye de bi yandan babama sövüyorum.
Uzandım yatağa , uyumaya çalıştım.