+14
-4
evin yolunu tuttuk muhabbet ede ede, çok hızlı geçmişti o yol. onla konuşunca hızlı geçiyordu tabii. evin önüne vardık. anahtarımı çıkardım, kapıyı açtım içeri girdik. kanepeye oturttum, televizyonu açtım.
b: içecek bişey ister misin? ice tea olur, başka bişey olmaz çünkü başka bişey yok. ice tea ister misin.
m: haahahah. olur olur içerim canım.
canım diyişine erimiştim. bi insan nasıl bu kadar güzel canım diyebilirdi ki. ice tea'leri doldurdum. çerez vardı evde, nerden kalmış bilmiyorum ama isteyip istemiyeceğini sordum. istemedi, zütürmedim bende. gittim yanına oturdum, bayağı bi muhabbet ettik. gözlerinde daldım, dinleyemediğim için cevaplayamadım sorularını ve kızdı bana, beni dinlemiyosun sen diye. gözlerinde dalıyorum diyemedim, çünkü hala gözlerine dalılı bi haldeydim. sanki konuşuyor ama sesi bana gelmiyor. nasıl oluyodu bu hiçbi fikrim yok ama oluyodu işte.
m: neden cevap vermiyosun.
b: gözlerin, beni etkiliyo, dalmışım pardon. (diyip gülümsedim)
bunu dedikten sonra yine o aşşağıya doğru bakışını attı. kafasını kaldırdım ve öptüm. öpüşmemiz uzun sürdü ve kucağıma doğru çektim. etkilenmiş olmalı ki, kucağıma doğru geldi. uzun bi süre ellerimi gezdirerek öpüştük ve yavaş yavaş üstünü çıkarmaya başladı. tabii sırayla bende çıkarmaya başladım ve sanırım 1 saat gibi bi süre seviştik.