+23
beyler, yine çok güzeldi yine ve her zaman güzeldi. çok hafif bi gamzesi vardı yanağında. çok tatlı duruyordu gamzesi, alıp gamzesinden öpesim vardı. tuttum elinden gamzesinden öptüm. utanmış olmalı ki, aşşağıya doğru gülümsedi.
b: utandın galiba.
m: yok ya sana öyle gelmiştir ehehheh.
b: yok yok utandın sen. tamam tamam öpmüyorum utanma sende hahahhah.
m: çok kötüsün.
b: hadi gel bu taraftan.
beyler evin yoluna koyulmuştuk. acaba bişeyler yaşar mıyız diye düşünüyordum. ama 2 haftamız kalmıştı resmen. ne yapıcağımı bilmiyordum. bu kadar bağlanmışken 2 haftanın sonunda ne tak yiyecektim ben. muhabbet ede ede evin önüne geldi. apartmanın sevimli olduğunu söyledi. neden söyledi bilmiyorum ama bildiğiniz apartmandı beyler. onu sevimli kılan ne olduğunu anlamadım. anahtarı aldım, açtım kapıyı girdik içeri.
m: çok incinmışsın ya sen.
b: yalnız bu toplanmış hali hahahahah.
m: ciddi değilsindir umarım.
b: çok ciddiyim, aç mısın sen ya?
m: çok açım ya. makarna paketi nerde?
b: gel veriyim şu dolapta.
gittim çıkardım paketi. yapmasını biliyo musun diye sordum. biliyomuş. işte yapmaya başladı, ben onu izledim. utandığını söyledi, izleme dedi. gittim arkasından sarıldım. beyler hayatımın en güzel anlarından biri olabilirdi o an, resmen evlenmiş gibi hissediyordum. bana aç olup olmadığımı sordu, aç olmadığımı söyledim. arkasından seslendim, bana baktığı an öptüm onu. hoşuna gitmişti sanırım ki aşşağı bakarak gülmeye başladı.