+34
-3
Sabah olmuş ve cenaze için biz önceden
gitmiştik dayım,ben, abim ve babam.
Öğlen annemi toprağa verdik
sonsuza kadar daha doğrusu hesap gününe kadar.
1 ay sonra istdiğiniz kadar inkar etsenizde
ilk gün ki acıyı duymuyor, duyguları hiss etmiyorsunuz.
Alışmıştım annemin yokluğuna, sabah abim
beni kaldırır okula benim için kahvaltı hazırlardı.
Bazen geç kalkınca kahvaltı hazırlamadan
giderdi okuluna benim okulum 1 saat geç başlıyordu.
Kendim hazırlardım kahvaltımı.
Arada sırada babam gelir benimle yerdi.
Sohbette ederdik ama daha çok evde ekgib bir şey var mı?
benim gözlüğümü gördün mü? gibi konuşmalardı.
Hiç babam ile dertleşmedik.
Yani hiç bana gelip sevdiğin birisi var mı? demedi
Sağolsun5-6 ayda bir paraya ihtiyacın var mı derdi?
"Yok" sağol baba derdim.
Mahçup olurdum hem de yük olurdum.
Zaten kredi borçları vardı bir de ben olmayayım dedim.
O zaman çocuk olduğumuz için almadığmız 3-4 lira bile
belki borcumuza yardımcı olur diye düşünürdüm.
Seneler git gel babam ile hep aynıydık ta ki
lise çağına kadar.
Lise de neyin ne olduğunu daha iyi anladığım için
daha fazla zıtlaşırdık.
Arada sırada karşı gelir, dayak diyene kadar
terslerdim.
Ben 8.sınıftayken abim PMYO asil olarak girmişti.
Abim bulunduğumuz yerin dışında bir yere gidecekti.
Abim bu haberi verdiğinde ilk defa babamın yüzünün
güldüğünü gördüm.ilk defa abimi tebrik etti ve öptü.
Gideceği için abim ile kavga bile etmiştim.
"Annem gibi bırakıp gitme" demiştim.
Yine 2 gün sonra barışmıştık.
Adana da bulunan tam ismini bilmiyorum polis okulunu
kazanmış ve oraya gitmişti.
Evden bir kişi daha eksilmiş ve babam ile kalmıştım.
Hatta evde tek ben vardım da diyebilirim.