+3
-1
Sene 1905…
Ben artık Türk falan değilim. Hatta imkanım olursa başka ülkeye gidersem o ülkenin vatandaşı olacağım ve Türk vatandaşlığımı sildireceğim. Neden mi artık Türk değilim? Anlatayım size…
1) 7 yaşımda babamı kaybettim ve okuldan alındım. Yaşıtlarım gibi eğitim almam gerekirken oradan oraya sürüklendim. Zamanım tarlalarda geçiyordu…
2) 10 yaşında tekrar okuyordum ancak bir gün öğretmenimden çok feci dayak yedim. Ailem beni tekrar okuldan aldı. 3 gün boyunca evden çıkamadım. Devlet, medrese eğitimi görmemiş pek çok kişiye ilmi rütbeler verdiği için çok da şaşılacak olay değildi aslında. Bir insanın daha bebekken geleceğini belirlemeye çalışan, bebeğe kendi kurduğu gelecekte ilerlemesi için maaş veren bir devletten de eğitim konusunda pek bir şey bekleyebilir miyiz ki zaten?
3) Asker olmak istedim, annem karşı çıktı, engellemeye çalıştı. Gizlice askeri okula gitmek zorunda kaldım.
4) 25 yaşında mutlakiyet rejimine, hürriyetçi fikir ve hareketlerle karşılık verdiğimiz için hapis yattım ve sürgün edildim. Saltanat ile yönetilen bir ülkede, padişahımız ülkeden ziyade kendini ve yalnız tahtını koruyabileceğini düşlediği alçakça önlemler araştırırken ifade özgürlüğünden ne kadar bahsedebiliriz ki?
5) Biz Harp Akademi’sini bitirdik. Ülkemize nasıl hizmet etmemiz gerekiyor diye kafa yorabilmek için kendi imkanlarımızla ev kiralayıp bir nevi arkadaşlarımızla burayı karargah yaptık. Padişah hafiyelerinden birisini aramıza soktu ve planlarımızın kendi çıkarlarıyla örtüşmediğini fark edince beni ayrılmamın yasak olduğu bir çöle tayin etti.
Padişah için asker sadece onu ve tahtını korumakla mükellefti. Eğer düşünüyor ve sorguluyorsa derhal uzaklaştırılmalıydı. Ben hayatımı ülkeme adamaya hazırken, yıllarca zorluklarla bunun için eğitim görmüşken, ülkem bana karşılığını böyle ödüyordu.
6) Komutanlar Şam’da da hak ettiğimiz saygıyı göstermediler. Beni ve arkadaşlarımı küçümseyerek işlere pek karıştırmak istemediler. Hatta bizim de katılmamız gereken bir operasyonu haber dahi etmediler.
Ülkemin geleceği için kafa yordum. Düşüncelerimi halka ulaştırabilmek için gazete çıkardım. Arkadaşlarımla maddi imkanlarımızın yettiği kadar bir ev tuttuk. Daha çok kafa yorabilmek için…
Ve ülkem beni hapse koyuyor, sürgüne yolluyor, işimden alıkoyuyor.
Sene 1905… Siz bugün beni öldürdünüz. Arkadaşlarımı öldürdünüz. Hayallerimizi öldürdünüz. 6 yaşındaki çocuğu tahta geçiren bir sistemi eleştirdiğimiz için, geri kalmış olduğumuzun farkında olduğumuz için, bu kötü gidişata karşı bir şeyler yapmak istediğimiz için…
-Ali Rıza oğlu Mustafa Kemal. 1905. Şam.
Not1: Başımıza gelen olayları kontrol edemeyebiliriz ancak onlara vereceğimiz tepkiler tamamen kendi tercihlerimizdir. Bugün eğer içinde bulunduğumuz kötü gidişata karşı başka bir ülkede başka bir vatandaşlık almak ise vereceğin tepki, buna saygı duymaktan başka hiçbir şey yapamam. Seni yargılayabilecek konumda da hiç değilim. Sadece Mustafa Kemal’in de kaçmak için bir sürü sebebi vardı, kısıtlı tarih bilgimle biraz gösterebildiysem eğer amacıma ulaşmışımdır. Bu metnin amacı hatırlatmadır. Kaçmak için tonla sebepleri olsa bile, her şeye rağmen kalıp savaşmaya devam edebilenler, birlik olup kötü gidişatı da tersine çevirebilirler…