Toparlandık ve ankaraya yola çıktık. Otobüs muavini giselleyi kesiyordu ve bu durum benim moralimi acayip bozmuştu. Sonradan umursamamaya başladım. Ne giselleyi ne de başka birisini. Ulan o kadar sohbet et takıl, kız seni kıbrısa gel diye davet etmesin. Bağlayamamıştık hatunu. Tamam ben de kendimi biraz sezar sanmıştım doğrudur ama onun da memeleri küçüktü. Yani memeleri küçük olduğundan dolayı çok da konuşmaya hakkı yoktu bana kalırsa.

Yavaş yavaş ankaraya gelmeye başladığımızda "ankaranın en güzel yerin neresi" dedi
"ne zaman?" dedim
"şuan" dedi.
"senin gözlerin" dedim.

Etkilendi mi etkilenmedi bilmiyorum ama çok güzel öpüşmüştük. Aşti'de böyle bir öpücüğü ancak içest ilişki düşünen bir baba evladına verir.