+4
Ödev ciddi anlamda basit birkaç grammer ve kelime sorusundan ibaretti. Basitçe yapılmaya koyuldum. Dakikalarca başında oturup soruyla bakışan kızlar soruların anında çözülmesine şok olmuş bi şekilde yüzüme bakıp kaldılar. Şok oluncak bişide yoktu aslında , basit şeylerdi. Asıl önemli olan kızlar değil idil'in tepkisiydi , oda şaşkın ve gülümser bi şekilde bana bakıyodu. "Noldu idil hanım , çözümümü beğenmediniz galiba" diye sataştım. "Hıı bilmem ben , yanlış çıkarsa hocaya seni söylerim ama" diyip güldü. Beyler , güldüğü an ingilizcedeki tüm kelimeler gözümün önünden geçer gibi oldu; öylesine mutlu ve huzurluydum ki tenefüs zili çalsada bir adım hareket etmeksizin yanından kalkmak istemiyodum. Kokusu burnumdan hiç gitmese , gözlerimiz birbirinden hiç ayrılmasa , sesini yalnızca ben duysam ve bana söylense tüm kelimeler. Öyle duygular var ki içimde tarif edemiyorum beyler.
Zil çaldı , kalkmak zorunda kaldım. idil'in gözlerinin içine bakıp "görüşürüz" dedikten sonra etrafımızda duran kızlara da "Görüşürüz kızlar" diyip sınıftan çıktım. Tanışmam fena olmazdı bunlarla , arkamdan "Teşekkür ederiz" diye bağırdılar , dönüp önemli değil manasında başımı sallayıp sınıfa çıktım. Sınıfın kapısında bekleyen isim belliydi; Barış.
"Zil çalar çalmaz satıp gittin bin , insan bi haber verir bende gelirdim"
"Sen niye gelceksin olm , tanıdığınmı var sınıfta. Anca Sinem'i kesersin uzaktan gibik herif."
"Ulan Sinem'le aramdakilere sen mani olucaksın amk"
Aslında benimde gelseydi fena olmazdı sınıfa. Hem tanımadığım kişilerin arasında fazla sıkışmazdım hemde ortak arkadaş edindikçe konuşma alanımızda artardı. Gelebilirdi benimle , ama daha erken Zamanı var.
Derslerimden hiç bahsetmiyorum beyler. Derslerim genel anlamıyla çok iyi. Matematik ve Geometri her zaman için problem olmuştur bende. O dersler hariç hepsinden çok rahay geçiyorum , daha ilk dönemdeyiz onlarıda kopyayla falan toparlarız artık napalım. E hocalarda seviyo , gözdeyiz ya hıammına...