+14
“Ne yapıyorsun?” dedim
“Poker oynuyorum” dedi.
Yanına biraz daha yanaştım. Ter kokuyordum ve bundan kendim rahatsız oldum. Parfümün var mı?” diye sordum. Banyoda olabileceğini söyledi. Banyoya gittim. Kapağı açtım ve one million gibi envai çeşit lüks parfümün olduğunu gördüm. Aklıma bu muallaknin babasının lanet bir kapitalist olduğu geldi. Acaba ne iş yapıyordu babası. Parfümü sıktım ve tekrar yanına gittim.
“Baban ne iş yapıyor?” dedim.
“Bir grafik şirketimiz var” dedi.
Zaten o kadar durumu iyi olan birisinin çocuğunu grafik okuması için göndermesi biraz garip olurdu doğrusu. Sonra evi incelemeye devam ettim. Gün daha da ışıldıyordu. Kalktım pencerenin yanına geçtim. Dışarıyı izlemeye başladım. Çöp kamyonu yanaştı, çöpleri aldı. Karşı apartmanda bir çocuğun mastürbasyon yaptığını gördüm. Laptop karşısına geçmiş kuduz bir tavşan gibi hareket ediyordu. Sonra arkamı döndüm ve özel hayatın gizliliği ilkesini anımsadım. Tekrar Busenin yanına oturdum.
“Çevirsene biraz ben de bakayım” dedim.
“Ahh be papaz açtı” dedi.
“Gerçek para ile mi oynuyorsun?” dedim
“Elbette” dedi.
Sonra bana işin püf noktalarını anlattı. Güzel eğlenceli bir oyun fakat paramızı böyle şeylerde çar çur etmeyelim diye düşündüm. Yeteri kadar zor şartlar geçirdik ve bizim elimizde bu paranın durması hepimiz için daha iyi olacaktı.